BİR GÜNAHI İŞLERKEN ONUN KÜÇÜKLÜĞÜNE DEĞİL ONU YASAKLAYANIN BÜYÜKLÜĞÜNE DİKKAT ET

(Toplumsal İlişkiler 985)

وَتَرٰى كَثٖيراً مِنْهُمْ يُسَارِعُونَ فِي الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاَكْلِهِمُ السُّحْتَؕ لَبِئْسَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
“İçlerinden pek çoğunun günah işlemekte, düşmanlık etmekte ve haram yemekte birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Ne kötü işler yapıyorlar!” (Maide/62)

Başlangıcı tatlı gibi gözüken, lakin sonu acı olan, dinen yapılması suç sayılan, ah şu günahlar yok mu? Hele hele içlerinden kimisini küçük diye hafife almalara ya ne demeli? Adam haklı; “şu memlekette kul hakkı yemek, sol elle yemek kadar dikkat çekmedi” diyor demesine de, “sol elle yemek” de öyle hafife alınacak bir şey değil. Hep bir şey anlatırken, bazı yanlışları küçük görmek hastalıkları bunlar. Doğrusu kul hakkı yemek asla doğru değil, sol elle yemek de doğru değil arkadaş.

Hz. Mevlana; “bir günahı işlerken, onun küçüklüğüne değil, onu yasaklayanın büyüklüğüne dikkat et!” derken vurgulamaya çalıştığı; “şu büyük günah, bu küçük günah, diye günah ayrımlarına girip, kimisini küçümseyeceğine, Allah’tan kork kardeşim, hepsine yasak koyan O, hiçbir günahı hafife alma” demek ister.

Bilal bin Sad; “günahın küçüklüğüne bakma, fakat kime isyan ettiğine ve kime karşı günah işlediğine bak” derken, yine aynı şeye dikkatlerimizi celbeder; “Allah’tan kork!”

İmam-ı Rabbani; “cevizi kırıp özünü bilmeyen onu tamamen kabuk zanneder” derken insanoğlunun bir zafına işaret eder; “meselelerin özüne nüfuz edememek.” Sorunlar enine boyuna genelde ele alınmaz, yüzeysel çıkış yolları aranır, hafife alınır, küçümsenir yanlışlar, ufak tefek şeyler denilip dikkate alınmaz bu günahlar, küçük denilip onları haram kılana bir türlü odaklanılmaz ve geçiştirilir. Asıl bu duruma dikkatleri çekmek mecburiyetindeyiz. Meselenin püf noktası da bu zaten.

Şemsettin ÖZKAN

07.03.2023 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com