(Toplumsal İlişkiler 1083)
وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اللّٰهَ مُخْلِصٖينَ لَهُ الدّٖينَ حُنَفَٓاءَ وَيُقٖيمُوا الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُوا الزَّكٰوةَ وَذٰلِكَ دٖينُ الْقَيِّمَةِؕ
“Oysa kendilerine yalnızca Allah’a ibadet etmeleri, bütün içtenlikleriyle yalnız O’na iman ederek batıl olan herşeyden uzak durmaları, namazlarında dikkatli ve devamlı olmaları ve mallarının bencillik kirinden arındırılması için karşılıksız harcamada bulunmaları emrolunmuştu. İşte dosdoğru din de budur.” (Beyyine/4)
Can Yücel bir şiirinde şöyle seslenir bize;
Bazen su olmak lazım, sessiz sakin…
Bazen sel olmak lazım, öfkeli ve hırçın…
Bazen mum alevi olmak lazım, sabırla tükenmeyi bekleyen… Bazense volkan olmak lazım, önüne gelen her şeyi hızla tüketen…
Kimine su olacaksın, kimine sel!
Kimine mum, kimine volkan olacaksın!
Ama kimseye asla kul olmayacaksın.
Yüce Yaradan dururken…
Böyle değil midir hayatımız? Bazen sessizce akan bir dere, bazen de önüne ne gelirse yıkıp deviren bir sel. Bazen karanlıkta sabırla eriyen bir mum, bazen de önüne ne gelirse akıp yutan bir volkan. Hep zıtların ahenkli birlikteliği değil midir şu yaşadıklarımız?
Hayat öyle bir şey işte bir bakmışsınız neşenizden ayaklarınız yerden kesilmiş, havalara uçmuşsunuz, bir de bakmışsınız ki, üzüntü ve kederinizden bir tutam gözyaşı birikintilerinde boğulmuşsunuzdur. Bugün size hayat veren su, yarın boğulmanıza neden olamaz mı?
Bazen müşfik bir insan olmak bazen de cevval, sert mücadeleci bir halet-i ruhiyeye bürünmek gerekmez mi? Günlük hayatımız bizi böyle olmaya zorlamıyor mu? Burada anahtar kelime samimi, içten, yürekten davranışlar ortaya koymak olarak karşımıza çıkıyor.
Şemsettin ÖZKAN
14.06.2023 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-1000kitap.com
4-pixabay.com