ARZUSU BAL OLANIN SABRI DAĞ OLMALI

(Toplumsal İlişkiler 194)


وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِۜ وَبَشِّرِ الصَّابِر۪ينَۙ


Andolsun ki, sizi bazen çetin korkularla, bazen açlık ve yoksullukla, bazen de servetinizi, sağlığınızı ve ürünlerinizi elinizden alarak imtihân edeceğim.Sabredenleri müjdele!”
(Bakara/155)

Sabır kurtuluşun anahtarı değil midir? Daha doğrusu herşeyin anahtarı sabır değil midir?Civcivleri kuluçkaya yatırarak mı elde edersiniz yoksa yumurtaları kırarak mı? İnsan niçin dünyaya dokuz ayda geliyor? Tesbihin ruhu da sabır. Çilenin, acının da ta kendisi yine sabır. Sabır; yaranın içinde Yaradan’ı görme eylemidir.

Yunus suresinin 3.ayetinde Rabbimizin yaradılışı altı günde tamamlaması tam bir sabır örneği değil midir? “Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde yaratan, sonra da Arşa kurulup işleri yerli yerince düzene koyan Allahtır. Onun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte O, Rabbiniz Allahtır. O hâlde Ona kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz? ”

O altı günde kendi içinde ayrı ayrı sabır işi. Hem oradaki altı gün, bizim bildiğimiz günlerden değil! Bizim günlerimiz dünyanın kendi etrafında dönmesiyle meydana geliyor Ama Kuran-ı Kerimde bahsedilen günler, bir galaksinin dönüşüyle oluyor. Dünyada milyon kere milyon dakikayı yaşadığımız esnada, evrensel saat için yalnızca bir dakika olarak kabul ediliyor. İslam dini âlimlerine göre, Kâinatın 6 günde yaratılmasından kastedilen bir günün, dünya günlerinden “bin veya elli bin sene” gibi uzun bir zamanı kapsadığı şeklindedir.

Yaratılışın her gününü, dünya zamanıyla hesapladığımızda karşımıza aşağıdaki durum çıkıyor:

* Zamanın başladığı andan itibaren bakıldığında, yaratılışın 1. günü (1.devre) 24 saat sürmüştür. Ancak bu süre, bizim zamanı dünyada algıladığımız şekliyle 8 milyar yıla tekabül ediyor.

* Yaratılışın 2. günü (2. devre) 24 saat sürmüştür. Ancak bu, bizim algılarımızla bir önceki günün yarısı kadar sürmüştür, yani 4 milyar yıl,

* 3. gün (3. devre) ise yine bir önceki gün olan 2. günün yarısı kadar sürmüştür. Yani 2 milyar yıl.

* 4. gün (4. devre) 1 milyar yıl,

* 5. gün (5. devre) 500 milyon yıl,

* ve 6. gün (6. devre) 250 milyon yıl sürmüştür.

Demek ki 6 gün kâinatın ilk doğuşundan ve yaratılışından, haşir sabahına kadar geçen zaman, devir ve dönemi içine almaktadır. Kâinatın 6 gün olarak belirtilen altı vaktinin de her biri belli değişimlere işaret eder. Bu vakitler şöyle izah ediliyor:

1. gün: Yerlerin ve göklerin yaratılışı.

2. gün: İnsanoğlunun dünya misafirhanesine gönderilişi.

3. gün: Hz. Muhammedin (sav) asr-ı saadeti, ahir zaman.

4. gün: Dünyanın sekerat vakti ve kıyametin başlangıcı.

5. gün: Kıyametin kopması.

6. gün: Haşir vaktine kadar olan dönem, (Kayyum-u Baki olan Allahtan başka hiçbir şeyin kalmaması.)

Bu altı gün; her biri binlerce seneye yakın olan “6 vakit” manasındadır. Her bir vakit ise kâinatta meydana gelen belli değişimlere işaret eder. Kâinatın ömrü henüz tamamlanmadı. Yaratılma olayı hâlâ devam etmektedir. Dolayısıyla”6 gün” henüz bitmemiştir. Sabrı anlamak isteyen Rabbimizin bu yaratma işini iyi anlamalı.

Sezai Karakoç’un ünlü şiiri Mona Rosa’da şöyle bir bölüm var:

Yağmurdan sonra büyürmüş başak, 
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.

Yağmurdan sonra büyürmüş başak.

Hz. Mevlana’nın “arzusu bal olanın sabrı dağ olacak” sözüne bir de böyle baksak ne dersiniz dostlar?

Kalın sağlıcakla…

Selam ve dua ile…

Şemsettin ÖZKAN

14.12.2020 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-milligazete.com.tr (Mustafa K. Topaloğlu “Kainatın altı günde yaratılması olayı” 16 Kasım 2012 tarihli yazısından a

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.