OLAN HİÇBİR ŞEY GÜZEL DEĞİLDİR -2-
(Toplumsal İlişkiler 1985)

لَٓا اِكْرَاهَ فِي الدّٖينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللّٰهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰى لَا انْفِصَامَ لَهَا وَاللّٰهُ سَمٖيعٌ عَلٖيمٌ
“(İnsanları İslam’a sokmak için de, ibadetleri yaptırmak için de) Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. (Zorlama; imtihan -deneme ve elenme- sırrına aykırıdır.) Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapkınlık ve azgınlıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu (İslam dışı sistemleri ve zalim kişileri terk ve inkâr ederek onları) tanımayıp Allah’a inanırsa (İslam nizamına tâbi olursa); artık o, şüphesiz sapasağlam bir kulpa yapışmıştır ki; bunun kopması yoktur (Kur’an’a tutunanların mahrum ve mahcup olma endişesi kalmamıştır). Allah, (her şeyi ve hakkı ile) İşitendir, Bilendir.” (Bakara/256)
Zorla yaptığınız bir güzel şey söyleyin, eminim yoktur. Ama güzellikle, severek yaptığınız binlerce şey sayabilirsiniz. Tolstoy diyor ki; “belki de her şeyi kabullenip, hayatı akışına bırakmak lazım. Zorlamak, bazen çözüm değildir ve zorla olan hiçbir şey, güzel değildir.”
Hayatın ekseni sevgi üzerine kurulmuştur. Yüce Allah’ın yaratma eylemi de sevgi üzerine kuruludur. Sevgi de rıza vardır, yaptığı işten hoşnut olmak vardır. Lakin zorlama işinde ne hoşnut olmak vardır ne de sevmek vardır.
“Zorla güzellik olmaz demiş atalarımız.” İnsanlara zorla bir şeyi yaptırmak sıkıntılı bir durumdur. Hele hele inanmaya zorlamak asla dinin özüne uygun değildir. Zira inanma sevgi işidir, imtihandır, denemedir ve isteme eylemidir.
Nasıl dinde zorlama yoksa, sevgide de zorlama yoktur. Zorbalıkla kimseyi sevdiremezsin. Sevgi de din gibidir. Zorbalığa yer yoktur asla. O da özgürlüğü seçmiştir çünkü.
Can Yücel der ki; “bir insana zorla sevdiremezsin kendini, bana güven diyemezsin, o bunu hissetmiyorsa, tek bir söz söyleyebilirsin; “sen bilirsin.” Nerede görülmüş zorla güzellik olacağı? Sevgiyi duymak için söz yetersiz kalır. Aslolan sevgiyi hissettirebilmektir.
Şems-i Tebrizi; bana sevdiğini söyleme hissettir” derken, niçin davranışa ve hissettirmeyi ön plana çıkarıyor dersiniz? Davranışlar niçin sözlerin önüne geçer. Hissetmek niçin çok önemlidir? Nedir hissetmek? Sezmek, farkına varmak,anlamak. Karşındakinin farkına varıyorsan, onu anlamaya çalışıyorsan ona emek veriyorsun, benim için değerlisin dolayısıyla seviyorsun demektir. Hissetmek sevginin ta kendisidir. Zorbalıktan fersah fersah uzaklıktır.
İnsan özgür yaratılan bir varlıksa ki öyledir, asla zorbalığa papuç bırakmaz. Hz. Mevlana; “zorsa sev, ama sevmiyorsa zorlama” derken vurgulamaya çalıştığı da budur zaten. Sabahattin Ali’nin; “seni seviyorum, deli gibi değil, gayet aklı başında biri olarak seviyorum” cümlesi gibi insan ürkütmeden, çekinmeden sevebilir mi bilmiyorum, ama Hz. Mevlana’nın dediği gibi insan, karşılıksız menfaatsiz pekala sevebilir. Sen sev yeter ki, çiçek açmayan tohum utansın. Ama zorlama. Sevmeyeni zorlama. Sen zor da olsa sevmeye bak.
Şemsettin ÖZKAN
02.12.2025 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com