YUSUF BAŞTAN AŞAĞI İFFET OLDUKTAN SONRA ZÜLEYHA BAŞTAN AŞAĞI AFET OLSA NE YAZAR 

(Toplumsal İlişkiler 1722)

قَالَتْ فَذٰلِكُنَّ الَّذٖي لُمْتُنَّنٖي فٖيهِ وَلَقَدْ رَاوَدْتُهُ عَنْ نَفْسِهٖ فَاسْتَعْصَمَ وَلَئِنْ لَمْ يَفْعَلْ مَٓا اٰمُرُهُ لَيُسْجَنَنَّ وَلَيَكُوناً مِنَ الصَّاغِرٖينَ  

“Kadın (Züleyha) ise (Hz. Yusuf’u gösterip): “Beni kendisiyle kınadığınız (yakışıklı genç) işte budur. Andolsun onun nefsinden ben de murad almak istedim, fakat o ise (kendini ve iffetini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, mutlaka ya zindana atılacak veya elbette küçük düşürülüp (kovulanlardan) olacak” diyerek (gerçeği itiraf etmişti).” (Yusuf/32)

Üstad Necip Fazıl Kısakürek şöyle der; “Yusuf baştan aşağı iffet olduktan sonra, Züleyha baştan aşağı afet olsa ne yazar?”

Kur’an sadece ve sadece kadınların iffet ve namuslarını korumasından söz etmiyor. Aynı şekilde erkekleri de buna dahil ederek, dikkat etmelerini ve yabancı mahremleriyle karşı karşıya geldiklerinde bakışlarını indirmelerini istiyor.

            Geliniz bu ayetleri bir hatırlayalım hele. Önce erkeklere geliyor uyarı;“İnanan erkeklere söyle: Bakışlarında ölçülü olsun, kadınlara gözlerini dikip bakmasınlar. Eşlerinin namusunu korudukları gibi, kendi iffet ve namuslarını da aynen öyle korusunlar. Bu, onlar için en temiz ve erdemli davranış şeklidir. Unutmasınlar ki Allah, yaptıkları her şeyden haberdardır.” (Nur/30)

           Sonra da kadınlara uyarı;“İnanan kadınlara da söyle: Onlar da bakışlarında ölçülü olsun, bakılması uygun olmayan yerlere bakmaktan sakınsınlar. Her türlü ahlâksızlıktan, çirkin davranıştan uzak durarak, iffet ve namuslarını korusunlar. Toplum içine çıkarlarken, beşerî münâsebetlerin gereği olarak ve İslâm toplumundaki örf ve âdetlere göre açılmasında sakınca görülmeyen ağız, göz, el, ayak gibi uzuvlar veya elde olmayarak görünen yerler hariç, kadınsı câzibe ve güzelliklerini mahrem olmayan yani kendisiyle evlenmeleri ebediyen haram olmayan kimselere göstermesinler. Bir de, başlarına alacakları örtülerini, saçları, kulakları, boynu, gerdanlığı ve göğsü örtecek biçimde  yakalarının üzerinde salıversinler. Ayrıca, vücut hatlarını tamamen kapatan dış kıyafetlerini üzerlerine örtsünler (33. Ahzap: 59). Gerek giyim kuşamlarında, gerek söz ve davranışlarında, mümin bir hanıma yaraşan ağırbaşlı ve edepli bir tavır takınsınlar. Kadınlar her türlü kadınsı  güzelliklerini ve süslerini ancak kocalarına gösterebilirler. Saçları, kolları, ayak bilekleri… gibi ikinci dereceden süslerini ise, Babalarına, dedelerine, amcalarına, dayılarına, damatlarına, Kocalarının  babalarına ve dedelerine, Öz oğullarına, torunlarına ve kocalarının başka bir kadından olan  oğullarına,Öz veya üvey  kardeşlerine, Öz veya üvey yeğenlerine,Ayrıca, süt emzirme sebebiyle mahrem olan süt kardeşi, süt babası, süt oğlu, süt yeğeni, süt amcası, süt dayısı gibi akrabalarına, Temiz ve güvenilir  kadın  arkadaşlarına, Sahip oldukları köle ve cariyelere, Kadınlara ilgi duymayacak derecede yaşlanmış olan erkek hizmetçilere, Ve kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan erkek çocuklara gösterebilirler. Bir de, gizledikleri güzelliklerini belli edecek şekilde ayaklarını yere vurarak kırıta kırıta yürümesin, tahrik edici davranışlarda bulunmasınlar. İşte bu kurallara uyduğunuz takdirde, temiz ve huzurlu bir toplum oluşturabilirsiniz. Fakat ne kadar titiz davransanız da, ufak tefek kusurlarınız, hatâlarınız olacaktır. Bunun için:Ey inananlar, hepiniz kötülüklerden, günahlardan tövbe edip topluca Allah’a yönelin ki, dünyada ve âhirette kurtuluşa erebilesiniz.” (Nur/31)

         Üstad A. Sezai Karakoç; “gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir? Sen kaç köşeli yıldızsın?” derken modern çağın Müslüman kadın ve erkeğini, yukarıdaki ayetlere kulak vermeye çağırır. 

         Gerçekten de çağımız görselliği önceleyen ama her konuda insanın önüne seçenek olarak görsel obje, şekil, resim, model veya reklam olarak birşeyin tıpatıp aynısını da sunabilen tarzda dizayn edilmektedir. Durum böyle olunca kapitalizmin ya da helal haram tanımayan din dışı tüm oluşumların pervasızca kadını erkeği daha çok da kadını cinsel obje olarak görsel araçlarla kamera ve benzeri dijital ortamlarda pazarlamaktadır. Bu pazarlama işini yanlış anlamayın görüntülerini en azından reklam adıyla sanal ortamlarda sunabilmektedir. Böylece herkes orta yerde gözükmekte veya gözükmeye çaba sarfetmektedir. Birinin üzerinde kimbilir kaç kişinin göz izi bulunmaktadır. Üstad Necip Fazıl’ın “utanırdı sütninem burnunu göstermekten” dediği davranışlardan bugün çok ama çok uzaktayız.

        Görselliğe hitap eden çağımız sadece kamera gibi dijital araçların yoğunluğundan olsa gerek insanların birbirleriyle içiçe büyük nüfus oranlarıyla metropollerde yaşaması, kadın ve erkeğin daha çok birlikteliğini mümkün kılarken birbirleriyle yakınlaşmasını da sağlamıştır. Hasılı modern zaman şehir evliyası olmak zor dostum zor. Dünya globalleştiği için köy evliyası kavramından da söz etmeye gerek yok. İş önce erkeğin baştan ayağa Hz. Yusuf gibi, iffet kesilmesine bağlı. Züleyha böyle olunca baştan ayağa afet kesilse ne yazar? 

Şemsettin ÖZKAN
14.03.2025 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-edebiyat defteri
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir