(Toplumsal İlişkiler 1713)
ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِلٖينَ
“Fakat insan, vahiyden uzaklaşarak kendi asli/olumlu kişiliğini saptırıp yozlaştırınca, geçerli kıldığımız kanunlar gereğince onu varlık mertebelerinin en dibine yuvarlayarak aşağıların aşağısına çeviririz. Kur’an’dan yüz çevirerek şeytanın boyunduruğu altına giren insan, vahşî hayvanlardan daha da canavarlaşır. İşte, Allah’ın yol göstericiliğinden yüz çeviren insanoğlu, bu derece alçalır.” (Tin/5)
İnsan olmak başka, insanoğlu olmak başka. Aralarında dağlar kadar fark var ama çok az kişi bunu anlar.
Şems-i Tebriz-i; “Hayatta her şey olabilirsin. Fakat önemli olan hayatın içinde “insan” olabilmektir,” derken hayatta herşey olabiliyoruz da, insan olmayı beceremiyoruz mu demek istiyor? İnsan olmak çok zor bir şey midir? Neden öyle insan olduğumuz biyolojik olarak gözükse de insan olunamıyor? İnsanın mayasında insanlıktan çıkma gibi bir durum yok mudur? Neden insan olmak çok önemlidir? Sorular soru içinde devam edip gidiyor.
İyi insan olmadan, iyi Müslüman olamayız der bilge kral Aliya İzzetbegoviç. Bütün yücelik ve şükran Allah’a aittir ve insanların gerçek kalitesini ancak Allah tespit eder diye de ekler. Bir insan acı duyuyorsa canlıdır, başkasının acısını duyuyorsa insandır der Tolstoy. İnsan olmak maalesef çağımızın en büyük sorunu oldu, modern zaman problemleri içinde yer aldı.
Bir fıçı içinde hayatını idame ettiren Diyojen’in Atina sokaklarında güpegündüz lamba yakarak dolaşmasına şaşıran insanların; “niye gündüzün lamba yakarak bir şeyler aradığını” sormaları üzerine, onlara şöyle seslenir:
“Adam arıyorum adam…”
Aynı Diyojen’i üstüste istif edilmiş insan kemiklerini birbirinden ayırmaya çalışırken gören Büyük İskender’e; “hangisi babana, hangisi kölelere ait olduğunu anlamaya çalışıyorum” demesi de müthiş bir cevaptır.
“Hepimiz insanız diyorlar. Hepimiz insan değiliz, hepimiz beşeriz. Aramızdan bazılarımız insandır” diyen İsmet Özel, insanların çoğunun beşer olduğunu, sadece içlerinden bazılarının insan olduğunu söylemekle, haksız da sayılmaz hani.
“Usta ölmeden önce bir oyun öğret, insan olayım” derken de aynı şeyleri söyler. İnsan modellerinin azlığından yakınır. Henüz insanlık yolunda bir aşama kaydedemediğimizi anlatır. “Sen benim dünyada ünümü hiç duymadın mı? Ben bir hiçim hiç” diyen Hz. Mevlana gibi mütevazı, kibir ve gurura kapılmadan, insan olmanın doruklarında gezinen, kaç kişi var aramızda?
Şemsettin ÖZKAN
05.03.2025 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com