EY AŞK BIRAKMA BENİ BU DÜNYA MEYHANESİNDE BEN NEFSİN ELİNDEN DEĞİLSENİN ELİNDEN SARHOŞ OLMAYA GELDİM BU BEDEN ÖYLESİNE AÇ Kİ SANA SOFRANDAKİ EKMEĞİNİN HAMURU OLMAYA GELDİM

(Toplumsal İlişkiler 1530)

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَنْدَاداً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّٰهِؕ وَالَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اَشَدُّ حُباًّ لِلّٰهِؕ وَلَوْ يَرَى الَّذٖينَ ظَلَمُٓوا اِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَۙ اَنَّ الْقُوَّةَ لِلّٰهِ جَمٖيعاً وَاَنَّ اللّٰهَ شَدٖيدُ الْعَذَابِ 
“(Buna rağmen) İnsanlar içinde, Allah’tan başkasını (O’na) ’eş ve ortak’ tutanlar (ve bazı kulları tanrı gibi kutsayanlar) vardır ki, onlar (bunları), Allah’ı sever gibi sevmektedirler. (Halbuki) İman edenlerin ise Allah’a olan sevgileri (herkesten ve her şeyden) daha kuvvetli ve şiddetlidir. (Başkalarına Allah’tan daha çok sevgi ve saygı göstermekle) O zulmedenler (insanları Allah’tan üstün gören ve İlahi kanunların uygulanmasını engelleyen zalimler), azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah’ın olduğunu ve Allah’ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi (ve düşünüp anlasalardı)…” (Bakara/165)

Kainatın işleyişinde aşk vardır. Herşeyde yüce Allah’ın aşkını görmek mümkündür. Hangi yöne yönelirsek yönelim, iki doğunun ve iki batının Rabbinin aşkının tezahürlerini görürüz. 

              Hz. Mevlana’nın; “ey aşk, bırakma beni bu dünya meyhanesinde. Ben nefsin elinden değil, senin elinden sarhoş olmaya geldim. Bu beden öylesine aç ki sana, sofrandaki ekmeğinin hamuru olmaya geldim” derken anlatmaya çalıştığı da Mevla aşkıdır.

             Sevgili Peygamberimizin; “Allahım! Beni göz açıp kapayıncaya kadar, hattâ ondan daha az bir zaman bile, nefsimle baş başa bırakma” şeklindeki duası, hafızalarımızda  Rabbine tam olarak râm olmuş bir nebi profili bırakır. Bu tutum ve davranış her şeyi Rabbine havale ettiğini, O’nun lütfunun da kahrının da hoş olduğuna inancının tam olduğunu gösterir. 

          İnsan nefsinin elinde oyuncak da olabilir. Rabbim korusun kimse istemez böyle bir duruma düşmeyi. Onun istek ve arzularına esir düşüp rezil kepaze de olabilir. Mal, mülk, makam, şehvet düşkünü de olabilir. Bunlarla sarhoş da olup nefsini ilah da edinebilir. Allah korusun.

          Aslolan Hakka aşık olmaktır. Çünkü tüm aşkların kaynağı, menbaı Mevla aşkıdır. Bütün aşklar ondan çıkmıştır. Necip Fazıl Kısakürek’in ifadesiyle; “hakiki hürriyet, Hakka esarettir.” Özgürlüğe ancak Hakka tutsak olmakla erişilir. Hakka boyun eğmeyenler, ancak kula kulluk etmiş olurlar.

Şemsettin ÖZKAN
03.09.2024 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.