AH BE DÜNYA SEN DÖNÜYORSUN ONU ANLADIK DA BU İNSANLAR SENDEN DAHA HIZLI DÖNÜYOR HEMDE ORTADA HİÇBİR YÖRÜNGE YOKKEN

(Toplumsal İlişkiler 1484)

فٖي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌۙ فَزَادَهُمُ اللّٰهُ مَرَضاًۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌۙ بِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ 
“Çünkü kalplerinde, kibir, inat, nankörlük, bencillik, ahlâksızlık gibi sebeplerle meydana gelen ve onları gerçek imana ulaşmaktan alıkoyan mânevî bir hastalık vardır. Allah da kötü niyetlerinden dolayı, hastalıklarını iyice artırmıştır. Doğru bir inanç ve güzel davranışlarla tedavi etmedikleri bu hastalık, ilâhî yasalara göre zamanla müzminleşerek onları fecî âkıbetle yüz yüze getirir: Sürekli yalan söyledikleri için, onlara can yakıcı bir azap var!” (Bakara/10)

İkiyüzlülük ne kötü şey. Bir gün öyle bir gün böyle. Sen hangisisin dedirtecek şaşırtıcı davranış bozukluğu. İnsanda asla istenilmeyen karakter sapkınlığı.  

             Can Yücel ne güzel demiş; “ah be dünya! Sen dönüyorsun, onu anladık da, bu insanlar, senden daha hızlı dönüyor, hemde ortada hiçbir yörünge yokken.” Gerçekten de günümüz insanı bu konuda pek mahir. Şeytan bile bu insanlar karşısında, ceketinin düğmelerini ilikler. Şeytana pabucunu ters giydirir bu gibiler.

           İkiyüzlü insanlar pazar tezgahı gibidir, öne iyileri koyar arkasına çürük. Hep aldatma üzre kuruludur düzenleri. Bu tipler ne göründükleri gibi olurlar, ne de oldukları gibi görünürler. Bu yüzden olsa gerek İbrahim Tenekeci; “bir çay içimlik tanımak istiyorum insanları, zira fazlası çirkin” demiştir.                                     

          Pablo Neruda; “insanlarla yüzyüze konuşarak her sorunu halledebilirsin, ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin” derken, anlatmaya çalıştığı bu şeref yoksunu karaktersizlerle, baş etmenin zorluğuna çeker dikkatlerimizi.                                                                                                

         William Shakespeare; “Tanrı size bir yüz vermiş bir yüz de siz eklemeyin” derken, ne kadar haklı. Buna rağmen gel velakin hava soğuk, hayat kısa ve insanlar ikiyüzlü.                                             

         Keşke insanlar ilk tanıdığımız gibi samimi, ya da ‘seni hiç tanıyamamışım’ dedirtecek kadar ikiyüzlü olmasalar, ama her geçen gün insanlığımızın kalitesi düşüyor işte.                            

         Samimiyetin değerini en iyi samimiyetsiz, riyakar  düzenbaz insanlardan öğreniriz. Çünkü onların o gösteriş meraklısı tavırları o kadar çok sırıtır ki, insana illallah dedirtir.

         Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, devir; tilkiyle plan yapıp, kurtla avlanan, sonra da koyunla oturup yas tutanların devri. At izi it izine karıştı. Kimin ne mal olduğu belli değil. Kim ne iş yapar, kiminle iş tutar, yaptığı kimin işine yarıyor, bir bilebilsek anlayacağız ne mal adam olduğunu.                                                       

         Öyle profesyonel hareket ediyorlar ki, Kazım Karabekir Paşa’nın; “öyle puslu ki hava, Şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor” dediği gibi bir metaforun içindeyiz. Kazım Karabekir Paşa 1918’ de Arabistan’lı Lawrence Müslüman giysisiyle çektirdiği o malum resmi üzerine söylediği şeklindedir. Kendini öyle gizliyormuş ki, geceleri tek başına kaldığında bile gece namazına (teheccüd’e) kalkıyormuş.                                                             

         Ah be dünya! Sen dönüyorsun, onu anladık da, bu insanlar, senden daha hızlı dönüyor, hemde ortada hiçbir yörünge yokken.

Şemsettin ÖZKAN

19.07.2024 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.