ETRAFINA BAKTIĞINDA HER YER KARANLIKSA BİR KERE DAHA BAK BELKİ DE IŞIK SENSİN

(Toplumsal İlişkiler 1243)

وَابْتَغِ فٖيمَٓا اٰتٰيكَ اللّٰهُ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ وَلَا تَنْسَ نَصٖيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَاَحْسِنْ كَمَٓا اَحْسَنَ اللّٰهُ اِلَيْكَ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِي الْاَرْضِؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدٖينَ
(Öyle ise ey mü’min!) Allah’ın sana verdiğiyle ahiret yurdunu ara, dünyadan da kendi payını (nasibini) unutma. (Dünya da, ahiret de Müslümanlarındır. Ey sermaye sahipleri! Allah’ın size verdiği servet ve nimetlerle, ahiret yurdunu kazanmaya çalışın. Zekât ve cihad için harcayın. Bu arada dünyadan da nasibinizi unutmayın.  Meşru yollardan çalışıp kazandığınız serveti kendiniz, aileniz ve yakınlarınız için örfe, âdetlere ve standartlara uygun olarak helâl yolda harcayın, cimrilik yapmayın.) Allah nasıl sana in’am ve ihsan edip (zenginlik) verdiyse, sen de (fakir fukaraya, işçi ve memuruna) öylece iyilik ve ikramda bulun(un. Sakın fakirin, işçi ve memurun hakkını ketmederek) yeryüzünde bozgunculuk (ve anarşi) çıkarma(yın). Zira gerçekten Allah fitne fesat çıkaranları asla sevmez (ve onları felaha başarıya da ulaştırmayacaktır).” (Kasas/77)

İnsanoğlu nedense hep alıcı olmayı ister ve sever. Biraz da verici olmayı isteyip de sevseydi keşke. Ama öyle değil işte. Hz. Mevlana der ki; “etrafına baktığında her yer karanlıksa bir kere daha bak belki de ışık sensin.”

           Burada şu inceliği de kaçırıyoruz. Bazıları tevazudan olsa gerek kendini sevmeyi zül addediyor kendisine. Ne alaka? Gönlü geniş ruhu gezginlerin ondokuzuncu kuralı; “başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir” şeklindedir. 

          Erich Fromm’un; “kendini sevmek, kendini beğenmişlik demek değildir. Kendini sevmek başkalarını sevmenin bir parçasıdır” derken, vurgulamak istediği de budur zaten.

Oscar Wilde; “kendini sevmek ömür boyu sürecek bir aşk öyküsünün başlangıcıdır” derken ne kadar da haklıdır. Zira aşk iki öğeyi kendinde barındırmıyor mu? Sevmek ve sevilmek. Bazıları buna itiraz ediyor diyor ki; aşk tek kişilik de olur. Seversin, lakin sevilmezsin. Ama sen sevmeye devam etmeli değil misin? Sen aşk ışığı saçmalısın. Karşı taraf seviyormuş, sevmiyormuş bu senin sorunun değil. Onun problemi. Sen sen ol sevmeye devam et! İlk olarak da kendinden başla sevmeye. Işık ol etrafı aydınlat! Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi;

“sen çok sev de bırakıp giden yar utansın.”

Şemsettin ÖZKAN

21.11.2023 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.