BİLEMEM KİM SADIKTIR ÖLÜM KADAR

(Toplumsal İlişkiler 1236)

كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِ ثُمَّ اِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
(Unutmayınız ki) Her nefis ölümü tadıcıdır (dünya hayatı gelip geçicidir); sonra da Bize döndürüleceksiniz.” (Ankebut/57)

             Bu dünyada ölümden başkası yalan değil mi? Yürü dünya yürü yalan değil misin? Bütün zevkleri bıçak gibi kesen ölüm sen değil misin?

             İbrahim Tenekeci; “bilemem, kim sadıktır ölüm kadar?” derken çok güzel bir tanımlama yapar sadık(doğru) kavramıyla.  Yani yadsınamaz bir gerçek oluşuna müthiş bir vurgu yapar.

             Hz. Mevlana; “diyorlar ki korkar mısın ölmekten? İnsan hiç korkar mı yalan bir ömrün ardından tadacağı tek gerçekten” derken hayat ve ölüm arasındaki ince ayrıntıyı da fısıldar bize.

             İsmet Özel de; 1974 yılında yazdığı “Amentü” adlı şiirinde; “ölümler ölümlere ulanmakta ustadır. Hayatsa bir başka hayata karşı” der. Tüm bunlara rağmen insan içinden canlı çıkamayacağı bu dünyada habire günahlar biriktirir durur. İnsan öylesine sekülerleşir ki, (dünyevileşir ki) mezar kazan bile bir gün kendisinin de mezara gireceğini unutur.

          Ölüm o kadar sadıktır ki, tam zamanında gelir ne eksiktir ne fazladır. Levh-i mahfuz’da ne yazılmışsa ölüm vaktimiz işte o anda gelir. En son ölüm geldiği halde yine de “erken geldi” deriz onun için. İşte “daha yaşı gençti” deriz. “Ölüm sana yakışmadı” “yapacağın daha çok işler vardı” “bizi bırakıp nereye gidiyorsun?” gibi, saçma sapan daha bir sürü buna benzercümleler kurarız da, kurarız.

         Ölüm hakikatte ebediliktir. İnsanın ebediyyen varolma    hayalinin gerçekleşmesidir. Sonsuzluktur, ölüm ölümsüzlüktür.

Ölüm bir yok oluş ve bitiş, asla değildir. Gerçek hayata taze bir başlangıçtır o. Bu yüzden ölümün anlamını, değerini insan iyi bilmek zorundadır. Ona göre bu dünyaya değil, ahirete yatırımlarını yapmalıdır. Ölüm bir son olmadığına, bu dünyanın da bir imtihan yeri olduğuna göre önce bu dünyayı iyilik, güzellik, sevgi, saygı, iyi niyet, samimiyet Yaradan’a kulluk gibi daha sayamadığımız güzel hasletlerle donatmalıyız ki, ölüm gerçeğinin tam olarak bilincine varmış olabilelim.

          Hasılı ölüm anlatılmaz yaşanır, acıları o zaman anlarsın. Ateşin dışında ısınmakla ateşin içinde yanmak aynı değildir. Kimini içten içe yakar kimini ısıtır geçer.   

Şemsettin ÖZKAN

14.11.2023 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.