(Toplumsal İlişkiler 656)
اَلَّذٖي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّـكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاًؕ وَهُوَ الْعَزٖيزُ الْغَفُورُۙ
“Hanginizin daha güzel, daha değerli, devamlı bilinçli ameller işleyeceğini, işini daha güzel yapacağını denemek için dünyada ölümü, dünyada ve âhirette hayatı yaratanAllah’tır.O kudretlidir, hükümrandır, salih amel işleyenleri koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk/2)
Hayat dediğimiz şey nedir ki bir pamuk ipliğine bağlı. Dün dediğimiz zaman dilimi çoktan geçti. Hayatta her şey belirsiz kesin olan mukadder bir şekilde kesin olan bir şey vardır o da ölümdür. Ölmemek insanlar için bir felaket değil midir? Başak için sararıp olgunlaşamamak ne ise ölmemek de öyle değil midir değerli dostlar? Hayatın güzelliği ölümden gelir.
Şems-i Tebrizi der ki; “hayat bu bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu son dediğin an, her şey yeniden can bulur.” Aslında ölmek ya da ölmemek meselesi değildir asıl mesele. Aslolan Hz. Mevlana’nın dediği gibidir; “Allah ile olduktan sonra ölüm de hoştur, hayat da.”
Şu dünyaya gelmeden önce yaşıyor muyduk? Ölüm sanki yok muydu önceden? Dünyaya geldik yaşadık mı zaten? Dünyada ölümden başka bir gerçek var mıdır? Ya da bu dünyada ölümden başkası yalan değil mi dostlar?
Hayat ölmek için, ölmek de yeniden dirilmek içindir. Yunus Emre; “keşke demek için bile geçtir vakit, geçti ömür bir ah ile içi dolu eyvah ile” derken, çarçabuk bitiveren hayatımızı gözler önüne serer. Öyle değil mi değerli dostlar, harcanıp gitmiyor mu bu ömür dediğimiz şey, bazen bir sevda uğruna, bazen bir ümit uğruna, bazen de bir hiç uğruna. İn dereye suyun akışında ömrünün nasıl hızla geçtiğini seyret.
Ömrümüz kısa, yolumuz uzun ve bir o kadar da çetrefilli. Asıl olan bir gün nihayete erecek olan, bu küçük maratonu, insani değerlere, inanç ve vicdanımıza bağlı kalarak güzel noktalamaktır. Boş anlamsız konuşmalar için kullanılan; “leyleğin ömrü lak lakla geçer,” atasözünde olduğu gibi, ömrü boşa geçirmemek gerekir.
Hz. Mevlana “dünya hayatı bir rüyadan ibarettir. Dünyada servet sahibi olmak, rüyada define bulmaya benzer. Dünya malı, nesilden nesle aktarılır, ama hep dünyada kalır,” der ve mal, mülk hırsının insana vereceği zayiatın endişesini taşımakla beraber, bizi insani değerlere sıkı sıkıya bağlanmaya çağırır gibidir.
“Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür şah damarından daha yakın olan sevgiliyi aramakla geçiyor,” diyen sevgili Mevlana, uğruna adanılması gereken tek sevginin, bütün sevgilerin yegâne kaynağı Rabbimiz olduğunu, ne güzel vurgulamış. İşte uğruna ölünecek tek sevgi…
Şemsettin ÖZKAN
06.04.2022 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com