(Toplumsal İlişkiler 206)
يُرْسِلِ السَّمَٓاءَ عَلَيْكُمْ مِدْرَاراًۙ
“(Bağışlanma dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.” (Nuh/11)
Yağmur… Bir başka adı rahmet. Yeri suladıkça yerden bitkiler biter, sular çoğalır, toprak verimli hale gelir. Yağmur berekettir, merhamettir, şefkattir, hasılı güzeldir, iyidir. Güzel insanların da gözleri yaşlıdır, vicdan sahibidirler. Sevgi ve merhamet doludurlar.
Ünlü Fransız güldürü ustası Charlie Chapline; “yağmurda yürümeyi hep sevmişimdir. Sadece ağladığımı kimse göremez,” der. Aslında yüzünün güldüğüne bakılmamasını içinin kan ağladığını mı anlatmak istiyor acaba? Ya da kibarca yağmuru yazanlar , onu hikaye edenler, “bana ne olur yağmuru anlatmayın, yağmur olup yağarmısınız mı?” diyor.
Sadece yağmurda seviyorum şu koca koca şehirlerin insanlarını. O zaman yüzleri ıslak ve başları eğik oluyor çünkü. Daha bir mütevazi oluyorlar sanki.
Üstat Necip Fazıl’ın “Bu Yağmur” şiirinde yağmur; kanını boğan iplik, vücudunda acısız bir bıçak, yerde taş ve içinde kemik benzetmesiyle bambaşka bir hüviyete bürünür:
Bu
yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,
Nefesten
yumuşak, yağan bu yağmur.
Bu
yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,
Aynalar
yüzümü tanımaz olur.
Bu
yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde
acısız yatan bir bıçak.
Bu
yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça
çisil çisil yağacak.
Serkan Özel “anlatsana yağmur, iyi insanların gözleri neden hep sana benziyor?” derken iyi insanların da yağmur gibi duygu yüklü olduklarının altını çizer.
Bakalım, “(Bağışlanma dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.” (Nuh/11. ayeti) Hz. Ömer (r.a) ve Hasan Basri (r.h) gözünden nasıl bir de onu görelim. Ömer (r.a.) bir defasında yağmur duasına çıktı. Geri dönünceye kadar bağışlanma dilemekten başka bir şey yapmadı. Yağmur yağınca, yanında bulunanlar: “Biz senin yağmur için dua ettiğini görmedik” dediler. O da: “Ben göğün yağmur gelen kapılarına vurdum” buyurmuş sonra da Nûh sûresi 10-12. âyetleri okumuştur. (Zemahşerî, el-Keşşâf, VI, 160)
Hasan Basri (r.h.)’in şu tavsiyeleri de dikkate değerdir:
Rivayete göre meclisinde bulunan bir kişi, Hasan Basri (r.h.)’e kuraklıktan şikayet etti. Ona: “Allah’tan bağışlanma dile” dedi. Bir diğeri fakirlikten şikayet etti, ona da: “Allah’tan bağışlanma dile” dedi. Bir başkası: “Allah’a dua et de bana bir oğul ihsan etsin” dedi, ona da: “Allah’tan bağışlanma dile” dedi. Başka biri bahçesindeki kuraklıktan ona şikayet etti, ona da: “Allah’tan bağışlanma dile” dedi. Böyle demesinin sebebi sorulunca da: “Ben kendiliğimden bir şey söylemedim” deyip yine bu âyetleri okumuştur. (Zemahşerî, el-Keşşâf, VI, 160)
Hz. Nûh sözüne devamla kavmine Allah’ı hakkiyle tanımalarını, O’nun büyüklük ve yüceliğini idrak ederek O’ndan korkup çekinmelerini hatırlatır.
Hani güzel günleri olur ya insanın, yağmurlarla ıslanan. İşte öyle günleriniz olsun emi değerli dostlarım.
Selam ve dua ile…
Şemsettin ÖZKAN
26.12.2020 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-kuranvemeali.com (kaynak: Ömer Çelik Tefsiri)
4-leblebitozu.com
İnşallah hocam. Rabbim rahmet ve bereketini üzerimizden eksik etmesin. Amin