YÜKSEKLİĞİ ARADIM ONU ALÇAKGÖNÜLLÜLÜKTE BULDUM

(Toplumsal İlişkiler 371)


وَعِبَادُ الرَّحْمٰنِ الَّذ۪ينَ يَمْشُونَ عَلَى الْاَرْضِ هَوْناً وَاِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَاماً
O Rahmânın kulları ki, yeryüzünde kibir ve gösterişten uzak, son derece ağırbaşlı, saygılı ve alçakgönüllü olarak yürürler; 
rablerinin emirlerini tanımayan câhiller kendilerine sataştığı zaman, onurlu ve efendi bir tavırla karşılık vererek,Müslüman olasıcalar Selâm sizlere! Biz sizlerle bir olmayız!” derler.” Furkan/63)

İnsan ne kadar yükselirse o kadar alçalmasını bilmelidir” derken Çiçero, tevazunun önemine değinir. “Ben tevazuyu elden bırakmadım. Tevazu insanın kendi yerini bilmesi demektir” sözüyle de İsmet Özel, insanın alçakgönüllü olmasının ne kadar elzem olduğuna atıf yapar.

Hz. Mevlana der ki; “yüksekliği aradım onu alçakgönüllülükte buldum.”

Hz. Mevlana ile Hacı Bektaş Veli arasında geçen şu tevazu hikayesi doğrusu çok hoşuma gider. Bir adam haram yollardan kazandığı para ile geçimini sağlamak için bir inek alır. Bir müddet sonra çok pişman olur. Haram para ile aldığı bu ineğin sütünü bile içmek istemez. Ne yapayım ne edeyim derken aklına Bektaşi Dergahı gelir. Bu ineği Bektaşi Dergahına kurban olarak bağışlayayım, hiç olmazsa bir hayrımız dokunur der. Soluğu Bektaşi Dergahı’nın kapısında alır. 

Hacı Bektaşi Veli’ye durumu anlatır, çok pişman olduğunu söyler. Fakat Hacı Bektaşi Veli helal olmadığı için kabul etmez, adamı geri çevirir. Üzgün bir şekilde evin yolunu tutan adamın pişmanlığı daha da artar. Bu sefer Aklına Mevlevi Dergahı gelir. Hiç vakit kaybetmeden soluğu bu sefer Mevlevi Dergahı’nın kapısında alır. Durumu üzgün bir şekilde Hz. Mevlana’ya anlatır. HzMevlana tereddüt bile etmeden kurbanı kabul eder. Adam çok sevinir, fakat merak eder ve sorar:

-Efendim ben bu kurbanı ilk başta Bektaşi Dergahı’na götürdüm. Durumu Hacı Bektaşi Veli’ye anlattım. Fakat Hacı Bektaşi Veli  haram olduğu için kurbanı kabul etmedi. Hz Mevlana’ya kurbanı neden kabul etmediğini sorar. Bunun üzerine Hz. Mevlana;

Eğer biz bir karga isek Hacı Bektaşi Veli bir şahindir, öyle hemen her leşe konmaz, bu yüzden senin kurbanını (hediyeni)  biz kabul ederiz  ama O kabul etmeyebilir.

Hz. Mevlana’nın bu cevabı adamı çok sevindirir. Adam bu sefer Hacı Bektaşi Veli’nin yanına giderek, Hz. Mevlana’nın kurbanı kabul ettiğini söylemek ister. Bektaşi Dergahı’nın kapısına varır. Hacı Bektaşi Veli’ye der ki;

-Efendim siz benim kurbanımı kabul etmediniz ama Hz. Mevlana kabul etti. Sizce neden kabul etti? diye sorar. Hacı Bektaşi Veli der ki;

-Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise, Hz. Mevlana’nın gönlü bir okyanus gibidir. Bizimgönlümüz bir damlayla kirlenebilir ama Onun gönlü kirlenmez, bu yüzden senin hediyeni kabul etmiştir der.

Şemsettin ÖZKAN

10.06.2021 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-bilgideryam.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir