YİYECEK BİR LOKMA EKMEĞİM VAR GERÇİ YAVANDIR BAZEN DE BAYAT AMA ALIN        TERİYLE DÜRÜSTÇE KAZANILMIŞTIR

(Toplumsal İlişkiler 1414)


وَلَا تَتَمَنَّوْا مَا فَضَّلَ اللّٰهُ بِهٖ بَعْضَكُمْ عَلٰى بَعْضٍؕ لِلرِّجَالِ نَصٖيبٌ مِمَّا اكْتَسَبُوا وَلِلنِّسَٓاءِ نَصٖيبٌ مِمَّا اكْتَسَبْنَؕ وَسْـَٔلُوا اللّٰهَ مِنْ فَضْلِهٖؕ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلٖيماً 
“Allah dünyevi varlıklar vererek kiminizi kiminize karşı zenginleştirmiştir. Bunlara bakarak aldanmayın! Rabbinizin verdiği her şeyin bir nedeni, bir hikmeti, bir sorumluluğu vardır. Bunun için dünyevi zenginliklere karşı fazla istekli olmayın! İyi bilin ki Rabbinizin verdiği her şey sizin için bir sınavdır. Onun için siz verilenleri en iyi şekilde değerlendirin! Düşünün! Aklı başında olan insan mevcut sorumluluklarını doğru dürüst yerine getiremezken daha çok sorumluluk ister mi? Unutmayın ki erkeklere ve kadınlara kazandıklarından bir pay vardır. Herkes kazandıkları paylara göre sorumluluk yüklenir. Allah’tan kazandıklarınızın lütfunu isteyin! Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir. Onun için size verdiklerinin kıymetini bilin! Kendinizi zorlamayın! Başkalarının sahip olduklarına göz dikmeyin! Keşke onlarda olan bende de olsa demeyin! Dünyevi zenginlikler için kıskançlık beslemek sizin için çok kötüdür. Şeytan sizi bu duygularınızdan yakalar kendine köle yapar.” (Nisa/32)

İnsan için kendi kazandığından başkası yoktur aslında. Yani ne emek sarfettiyse odur. Üstelik çalışıp çabalayıp, emek harcayıp elde ettiği de en güzelidir. İnanın ondan daha tatlı,leziz bir şey yememiştir, yemeyecektir de. Çünkü o kendi el emeği, göz nuruyla elde ettiğidir de ondan.

           Dostoyevski der ki; “yiyecek bir lokma ekmeğim var gerçi yavandır, bazen de bayat, ama alın teriyle dürüstçe kazanılmıştır.” Yani emekçiyim der, dünya edebiyatının bir numarası. Haram karışmamıştır ekmeğime demeye getirir sözü. 

           Bir Müslümanın da böyle olması gerekmiyor mu zaten? 

Mikdâm İbni Ma’dîkerib radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hiçbir kimse, asla kendi kazancından daha hayırlı bir rızık yememiştir. Allah’ın Peygamberi Dâvûd aleyhisselâm da kendi elinin emeğini yerdi.” (Buhârî, Büyû’ 15, Enbiyâ 37)

          “En çok bolluk getiren yağmur emektir” diyen Cenap Şehabettin, emeğin bereketine dikkatlerimizi çeker. Emek yağmur gibi münbittir, verimlidir anlayacağınız. Emeğin değerini buradan anlayabiliriz.

         “Kimin sana bir emeği geçerse, sen buna karşılık daha fazlasını yapmalısın” diyen Yusuf Has Hacip, emeğin ne kadar kutsal olduğunu, emeğin borcunun yine daha fazla emek harcanılarak ödenebileceğini anlatır.

         Albert Camus ise “büyük olmanın yolu iyi bir deha olmak ve alınterinden geçer” derken ısrarla vurguladığı şey emektir. 

Şemsettin ÖZKAN

10.05.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-islamveihsan.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir