(Toplumsal İlişkiler 515)
اَلَّذٖينَ اٰمَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللّٰهِؕ اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُؕ
“Onlar, Rab’lerine yürekten iman eden ve Allah’ın öğüt ve uyarılarla dolu Zikri ve en büyük mûcizesi olan Kur’an sayesinde
akılları ve kalpleri doyuma ulaşan, huzura kavuşan kimselerdir.
Onlar, Kur’an’dan daha açık, daha ikna edici bir mûcize olamayacağını bilen ve kalpleri ancak onunla tatmin bulup sükûnete kavuşan kimselerdir. Şunu iyi bilin ki, kalpler ancak Allah’ın Zikri ve en büyük mûcizesi olan bu Kur’an sayesinde şüphelerden arınır; inkâr ve nifak hastalılarından, ruhsal çalkantılardan kurtulur ve gerçek anlamda mutluluk ve huzura kavuşabilir! Allah’ı zikreden, O’nu duyumsayan gönüller, varlık âleminde yalnız olmadıklarını bilir, dâimâ O’nun yakınında ve himayesinde, güvence içinde olduklarını hissederler. Allah’ın zikriyle, O’nun gönderdiği Kur’an mûcizesiyle doyuma ulaşmayan kalplerin, başka bir şeyle huzur ve itmînân bulmasına imkân yoktur!” (Rad/28)
Şems-i Tebrizi; “sanmayasın ki aşk akıl işidir. Gül ki her gönlün mürşididir. Kimini kokusuyla şad eder kimini de dikeniyle irşad eder” derken aşkı gülle çok güzel tanımlar ve aşkta mantık olmadığını söyler. Hani bazıları mantık evliliği gibi laflar söylüyorlar ya, buna mahal yok, yer yok.
Eğer bir mantık aranacaksa gülün koku vermesi gibi Allah’ın yaradılış gayesine uygun kadın ve erkeğin artı eksi kutupların birbirini çekmesi gibi birbirini çekmesi gerekir. Bunun içinde fazla bir akıl fikir yürütmeye gerek yok.
Şad etmek; yani sevindirmek, neşelendirmek, gülün bir başka ifadeyle sevgilinin fıtratının doğal bir sonucudur. İster mantığınıza uysun ister uymasın sevgili aşığını neşeye garkeder, sevince boğar. Güzel kokular, ıtırlar insanı mesteder.
Asıl mevzu gülün dikeniyle irşad etmesi meselesi işte aşk buradadır. Hani hep söyleriz “gülü seven dikenine katlanır” diye. Gerçekten de gülü sevmek aşktır aynı zamanda. Gülün sadece kokusu, güzelliği yok aynı zamanda ele batan dikenleri var. O ele batan dikenler seni irşad ediyor. Burada irşad kavramına bir parantez açmak gerekiyor.
‘İrşad’ kelimesinin tam olarak anlamı, yol gösterendir. Sözlükteki karşılığı doğru yolu bulmak ve kararlıkla benimsemektir. Bu sözün maddi ve manevi anlamı bulunur. Herkes bu iki anlamda da bu kelimeyi kullanabilir. Bazı durumlarda insanlar birbirlerini herhangi bir konuda uyarabilir. Bu duruma irşad etmek deniliyor. Gülün dikeni de işte böyle bir şey. İnsanı uyarıyor ve aşığın, bülbülün doğru yolu bulmada kararlılık göstermesine katkı sunuyor.
Geliniz bu faslı sözleri Nesimi’ye ait bir Özhan Eren bestesiyle kapatalım:
Gül olanın aslı güldür,
peygamberin nesli güldür
Girdim şahın bahçesine,
cümlesi aşı güldür gül
Girdim şahın bahçesine,
cümlesi aşı güldür gül
Asmasında gül dalları,
kovanında gül balları
Ağacında gül hâlleri,
selvi çınarı güldür gül
Ağacında gül hâlleri,
selvi çınarı güldür gül
Açıl gel ey gonca gülüm,
ağlatma şeydâ bülbülün
Açıl gel ey gonca gülüm,
ağlatma şeydâ bülbülün
Şu inleyen garib dilin,
âh-u efgânı güldür gül
Şu inleyen garib dilin,
âh-u efgânı güldür gül
Gülden terâzi yaparlar,
gül ile gülü tartarlar
Gül alırlar gül satarlar,
çarşı pazarı güldür gül
Gül alırlar gül satarlar,
çarşı pazarı güldür gül
Gel hâ gel gül ey Nesîmi,
geldi yine gül mevsimi
Gel hâ gel gül ey Nesîmi,
geldi yine gül mevsimi
Bu feryad bülbül sesimi,
sesi feryâdı güldür gül
Bu feryad bülbül sesimi,
sesi feryâdı güldür gül
Şemsettin ÖZKAN
14.11.2021 DOĞANŞEHİR
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-milliyet.com.tr
4-lyricstranslate.com