(Toplumsal İlişkiler 166)
وَتِلْكَ الْاَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِۚ وَمَا يَعْقِلُـهَٓا اِلَّا الْعَالِمُونَ
“Dinle, ey insan; işte Biz, insanlara bu misalleri vererek, onları rûhen ve zihnen aydınlatıyoruz; ne var ki, bunları ancak bilgi sahibi olanlar düşünüp anlar.” (Ankebut/43)
Hocaların hocası görünmeyen üniversite, gönül dostu, Mehmet Zahit Kotku hazretleri bugün 13 Kasım 1980’de Hak’ka yürüdü. Mekanı cennet olsun. Ailesinin Kafkasya’ dan Şeki’den 1880’lerde geldiği 1897lerde Bursa’da doğduğundan falan bahsetmeyeceğim. Hayat hikayesine dalmayacağım.
Mehmet
Zahit Kotku insan eğitimini esas almış, kendini fertlerin iç
dünyalarının zenginleştirilmesine adamıştı. Görev yaptığı
camilerde her pazar ikindi namazının ardından Râmûzü’l-eḥâdîs̱
dersleri vermiş, cuma vaazları ve önemli günlerdeki konuşmaları
yanında özel sohbetleriyle de halkı eğitmeye çalışmıştır.
Vaaz ve sohbetlerinde dinî konuların yanı sıra ülkenin ekonomik,
politik, kültürel ve sosyal problemleriyle ilgili görüşlerini de
ifade etmiş, bu tavrıyla bilhassa üniversite öğrencileri
üzerinde etkili olmuştur. Eğitim ve yardımlaşma amaçlı bazı
vakıflar onun tavsiyesi üzerine kurulmuş, ayrıca birçok hayır
kurumunun tesisine vesile olmuştur. Ersin Gürdoğan, Görünmeyen
Üniversite adlı kitabında (İstanbul 1991) Mehmet Zahit Kotku’nun
dinî şahsiyetini ve sosyal yönünü incelemiştir.
Eserleri.
1. Tasavvufî Ahlâk (I-V, İstanbul 1979). Nakşibendiyye
tarikatının âdâb ve erkânı ile ahlâkî konulara dairdir.
2. Cennet Yolları (Hadislerle İlim). İlmin ve ulemânın önemini hadislere dayanarak açıklayan eser âlimlerin siyasî ve sosyal alanlarda da etkin olması gerektiğini anlatır (İstanbul 1985). 3. Ana Baba Hakları. Allah hakkına riayet, Hz. Peygamber’in ve ulemânın hakkı, evlâdın babasındaki hakları, karı koca hakları, komşu hakları ve millet hakları konularını da ihtiva etmektedir (İstanbul 1991).
4. Mehmed Zahid Kotku (K.S.)’dan Özel Sohbetler. Müellifin son yıllarına ait bazı vaaz ve özel sohbetlerini ihtiva etmektedir (İstanbul 1991). 5. Ehl-i Sünnet Akaidi. Fıkh-ı Ekber, el-Milel ve’n-niḥal, Sevâdü’l-aʿẓam ve Şerḥu’l-Emâlî’den iktibasları ihtiva eden eser açıklamalarla zenginleştirilmiştir (İstanbul 1992). Kotku’nun diğer eserleri de şunlardır: Nefsin Terbiyesi (İstanbul 1983), Hadislerle Nasihatlar (İstanbul 1991), Müminlere Vaazlar (I-II, İstanbul 1992), Zikrullah’ın Faydaları (İstanbul 1992).
Mehmet Zahid Kotku hazretlerinin sözlerinden derlemeyle sözlerimizi bitirelim ve ruhuna bir Fatiha okuyalım:
*Kardeşlik
ne kadarsa; müslümanlık da o kadardır.
*İbadetin
anahtarı düşüncedir. ( tefekkürdür ).
*Bazı
köleler ilim sayesinde hür olmuşlardır. Bazı hür kimseler de
cehilleri sebebiyle köle olmuşlardır.
*Ben
hikmeti sükuta koydum,halbuki insanlar onu çok konuşmada
arıyorlar.
*Allah
Teala sana hem akıl vermiş, hem göz ki, kainatı görünce mutlaka
sahibini arayıp bulasın diye. Eğer bulamıyorsan hakiki gözden ve
gönülden mahrumsun demektir.
*Her
kim iki hadis öğrenir, onunla faidelenir ve başkalarına öğretir,
onlar da faidelenirlerse, bu bilgi ona altmış senelik naifle
ibadetten hayırlıdır demişler.
*Allah
celle ve alayı bilmek ancak nefsini bilmeye bağlıdır.
*Hepimizin
bildiği gibi her ailenin çocuğunun terbiyeli olması
ana-babasından aldığı terbiye ile hocasından aldığı ders ve
terbiyeye bağlıdır.
*Senin
iftiharın mal ve neseb ile ise,
Ben
de iftihar ederim ilim, edeble.
*Yunus
Emre, o da memleketin evladı. Bak ne güzel sözleri var. Mübarek
Ramazan aylarında iftar sofralarında okunan kasideleri;
Ne
varlığa sevinirim
Ne
yokluğa yerinirim
Aşkın
ile avunurum
Bana
seni gerek seni!
*Mezarlıklara
bir bakmak,basireti olanı düşündürmek için yeter de artar
bile.
*İlim
öğrenmenin fazileti hadsiz hesapsızdır. Cenab-ı Hakk ilmin daima
arttırılmasını istemiş olduğundan, bizim bu ilme itirazımız
mümkün değildir.
*Tokluk
şehveti artırır,tenbellik ve uyku getirir.
*Tevbekarları
sevmek, müslümanların birbirlerine karşı şefkatli ve merhametli
olmaları, birbirlerinin elinden ve dilinden emin olması lazımdır.
Yine birbirlerine karşı tevazu gösterip kibirlenmemeleri gerekir.
Zira Allah mütekebbirleri sevmez.
*İnsana
yakışan huylardan birisi tevazu, diğeri de sadakattır.
Binaenaleyh, bu iki nimetten mahrum olan kimselerden ne beklenebilir?
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hazretleri gibi bütün
peygamberlerin ve bütün evliyaların huyları ve sıfatları tevazu
ve sadakatte toplanmıştır.
*Zira
ilim, okuma ve yazma ile olduğuna göre, dinimiz ilim tahsiline o
kadar ehemmiyet vermiştir ki, şimdiye kadar hiçbir kavim ve
millet, bu ehemmiyeti gösterememiştir.
Şemsettin ÖZKAN
15.11.2020 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com 3-sabah.com.tr (Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinden alıntılanmış)
4-sozharmani.com
‘Amerika’dan gelirken teyyarede bana gelen bir durum oldu. Teyyare çok fazla sallandı. Rahmetli Mehmet Zahit Efendi bizim şeyhimizdir. Teyyare sallanınca, ona bir rabıta yaptım. Bu bir nevi manevi bağdır yani. Seyahatten döndükten iki gün sonraydı. Hocaefendinin Ankara’da olduğunu ve bir yerde yemek yediğini söylediler, oraya gittik. Salona girdiğimizde, koltukta oturuyordu Hocaefendi. Yanına gittim, eğildim elini öptüm. Eğildi, kulağıma, ‘Ne o, teyyare çok mu salladı?’ dedi. Böyle çok hatıram var. Hocaefendiyle, talebelik münasebetleri olanların bu gibi hatıraları var. Fenerbahçe Camii’nde anlattığım olay budur.’
Anlatan rahmetli Korkut Özal’dı.
GÜMÜŞ MOTOR FABRİKASINI ERBAKAN’LA BİRLİKTE KURDU 1956 yılında hutbede; “Evde elime toplu iğne kutusu aldım, baktım yabancı malı, daha bir iğne yapamayacak mıyız?” demesi üzerine bir araya gelen cemaat, Gümüş Motor Fabrikası’nı Necmettin Erbakan’la kurmuş, 1960’ın ilk aylarında ilk %95 yerli motor piyasaya çıkarılmıştı. Çeşitli sebeplerle el değiştiren kuruluş, bugün Pancar Motor adıyla devam etmektedir. Aynı şekilde Üsküdar Özbekler (Nakşî) Dergâhı Şeyhi Ethem Efendi de bir motor yapmış, bunu bir sandala takıp İstanbul Boğazı’nda dolaşmıştır. (akasyam.com)
Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun inşallah. Size de bu güzel yazınız için çok teşekkür ederim hocam