(Toplumsal İlişkiler 531)
اِنَّ الْاِنْسَانَ خُلِقَ هَلُوعاًۙ
“Doğrusu insanoğlu, açgözlü ve doyumsuz bir karakterde
yaratılmıştır. Ama ne var ki o, bu özelliğini kullanıp daha mükemmele ulaşmak için çaba harcaması ve böylece kendisini Allah katında yücelere, daha yücelere ulaştıracak güzel davranışlar göstermesi gerekirken;” (Meariç/19)
Hz. Mevlana öyle der; “nice balık vardır ki, su içinde eminken boğazının hırsı yüzünden oltaya tutulmuştur.” Yine Hz. Pir; “hırsı bırak, kendini boş yere harcama. Şu toprak altında çırak da bir usta da” derken, hırsın; belki de insanların mutsuzluğuna kapı aralayan bir handikap olduğunun altını kalın çizgilerle çizer. Öyle ki insanoğlu, hırs atına biner de, düştüğünün bile kimi zaman farkına varamaz. Açgözlülük ve tamah neler yaptırmaz ki? İnsanın gözlerini kör eder, hırsından tırnaklarını kemirir. Demiri pas, hırs ve tamah da insanı kemirir ve yıkar. Keşke insanlar kelebeğin ömründen bir ders çıkarsalar. Mal, mülk, para, şan, şöhret peşinde hırsla koşmayı bırakıp birbirlerine sımsıkı sarılabilseler.
Bir çekememezlik, bir açgözlülük saplantısı içindeler. Birinde gördüğü şeyin, illa kendisinde ondan daha da fazla olmasını istemeleri, onları mutsuz ediyor. Hele hele bir de o nimete ulaşamıyorlarsa, içlerini bir kurt kemiriyor gibi hırsları onları yiyip bitiriyor, ama bundan haberleri dahi yok, habire bileniyorlar da bileniyorlar.
Kırmızı balık diye çocuklar için hazırlanmış kısa çizgi animasyon filmi var. Bilmiyorum hiç gördünüzmü? Ben de küçük torunlarım seyrederken gördüm. Balıkçı Hasan oltasını atıyor tüm balıkları yakalıyor. Kırmızı balığın da peşinde. Oltayı atıyor her an o da yemi yiyecek gibi duruyor ama seslendirmede; “kırmızı balık kaç kaç, sakın yemi yeme” benzeri sesler eşliğinde kırmızı balık habire kaçıyor. Yani hırsına yenik düşmeyen kırmızı balık yakalanmaktan kurtuluyor ama ya diğer balıklar? Onlar hırslarının kurbanı olup, balıkçı Hasan’a yem oluyorlar.
Şemsettin ÖZKAN
30.11.2021 DOĞANŞEHİR
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com