MESNEVİ’DEN

“Ruhlara şifadır, sevgilileri sevdiğine, hastaları çaresine kavuşturur.”

HZ. MEVLANA DER Kİ:

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla

Dinle, bu ney nasıl hikâye ediyor, ayrılıklardan nasıl şikâyet ediyor. Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın… Herkes ağlayıp inledi. Ayrılıktan parça parça olmuş kalp isterim ki, derdimi açayım. Aslından uzak düşen kişi, yine kavuşma zamanını arar. (1-4. Beyitler)     

      Özlem çekip acıların en zorunu yaşamak, hayatın en dik yokuşunu yalnız başına tırmanmak gurbetin diğer adı olsa gerek. Bugün doğduğu yeri, sevdiklerini gerekçeleri farklı farklı da olsa bırakıp farklı coğrafyalarda yaşamak zorunda kalan milyonlarca insanımız var. Bu insanlarımızın vatanlarını, sevdiklerini geride bırakıyor ancak yanında götürdükleri bir şey var o da duygusal acıları. Mevlana hazretleri de Konya’ya uzaklardan geldi. Gurbeti en iyi bilenlerdendir. Ben gurbette değilim gurbet benim içimde diyenlerdendir.

            Mevlana’ya göre dünya da bir gurbettir. Bu dünyanın kahrını çekmek istemeyen ancak Rabb’ine kavuşunca bundan kurtulabilir. Ney’den kasıt insandır. İnsan sesine en yakın enstrüman neydir. Neyi kamışlıktan asıl vatanından kesip, içini oyup, dışını ateşle dağladıklarından beri, derdini anlatmaya çalışıyor, şikayet ediyor diyor ama aslında etmiyor surreal gerçekçi bir yaklaşım sergiliyor. “Pür melalimiz bu” demek istiyor. Bu yalancı dünyada, mesut olamazsın kardeşim diyor. Derdimi anlatabilmem için, aşıkların dediği gibi “sevdalılar beni anlar” noktasına getiriyor. 

 Ayrılık ayrılık aman ayrılık
Her bir dertten olar yaman ayrılık
Uzundur hicrinden gara geceler
Bilmirem men gidim hara geceler
Vuruptur galbime yara geceler.

      Aşıklık nedir diye sorana; “ benim gibi olduğun zaman anlarsın” diyen Hz. Pir karşısında gönlü ayrılıktan şerha şerha (parça)olmuş dertlileri istiyor. Herkes herkesin halinden anlamaz diyor. Bizleri yoran da şartların ağırlığı değil, halden anlamayanların sağırlığı değil midir? Bize satırdan değil, sadırdan okuyan lazım. Açın halinden tok ne anlar?

      Gurbeti yaşamayan öz vatanının kıymetini bilmez. Kadir kıymet bilenler, vefalılar ancak beni anlar. Eğitimde de üzerine ailelerin toz kondurmadığı, çocuklarını el bebek gül bebek yetiştirdiği, hırçın, bencil ve egoist olmalarına yol açan bir olguyla karşı karşıyayız. Bugün çocukların han dediği yere hamam kurulması onları gerçek hayattan koparıyor, kendinden başka hiçbir şeyi önemsemeyen bir nesil geliyor. Elini soğuk sudan sıcak suya değdirmemiş, üstelik internet ve Google ağaya her şeyi sorup, ben her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilirim diyen, narsist, empati yapamayan çocuklar geliyor. Okul, öğretmen, kitap ve aile bunların değerini bilen ve gönlünü verenler yetiştirmek zorundayız.

    Her şey aslına rücu eder, yani geri döner diye bir söz vardır. İnsan bu dünyada, geçici iskân belgesiyle ikamet ettiğini anlamalıdır, bunu hatırından hiç çıkarmamalıdır. Geçici dünyaya bağlanıp kalmamalı, esas yurduna, Rabb’ine bir gün kavuşacağını unutmamalıdır. Hz. Mevlana’nın  ölüm gününe Şebi Arus (düğün gecesi) demesi boşuna bir söz olmasa gerek.

MESNEVİ’DEN” için 5 yorum

  1. Çocuklarımıza konuşmayı öğretmeden önce dinlemeyi öğretmemiz gerek herhalde… “Dinle neyden” diye Mesnevi’ ye başlaması boşuna değil.

  2. Konuşmayı nasıl olsa bir gün öğrenirler çocuklar. Önemli olan dinlemeyi öğretmek. Kur’an da “Kur’an okunduğu zaman onu dinleyiniz, susunuz ki Allah’ın merhameti üzerinize olsun.” buyurulması da tesadüf değildir.

  3. Tahir-ül mevlevi şerhini de okuyor musun bilmiyorum. Tabii okuyup anladıklarını yazman en makuldur. Şerh olduğundan ufuk açıcı oluyor. Güzel gidiyor.

  4. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ KELAM VE İTİKADİ MEZHEPLER ABD ‘dan değerli dostum, üstadım sayın PROF. DR. SEFA BARDAKÇI hocama katkılarından ötürü teşekkür ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir