(Toplumsal İlişkiler 1706)
اَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنْسَوْنَ اَنْفُسَكُمْ وَاَنْتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ اَفَلَا تَعْقِلُونَ
“Ey Benî İsrâîl! Nâsa hayır ve hasenât ile emir ider ve kendi nefsinizi unudır mısınız? Halbuki siz kitâbı okursunuz (Tevrat ahkâmını bilirsiniz) bunı (herkese iyilik icrâsı ile emir idüb kendinizin bunu yapmamanızdaki yolsuzlığı) ta’akkul idüb düşünmez misiniz?” (Bakara/44)
1927 yılında kaleme alınmış Süleyman Tevfik mealini verdiği yukarıdaki ayete şu açıklamayı yapmış:
“Bu âyet-i kerîme Medine yahûdîlerinin ulemâsı hakkında nâzil olmuşdur. Onlar yahûdîlerden kendilerine mürâca’atla nasîhat isteyenlerin ba’zısına sırran Muhammed ‘aleyhisselâm tâbi’ olmağı emr ider ve kendileri bundan imtinâ’ iderlerdi. Bu âyetle ulemâyı ve vâ’izi irşâd murâd buyurulmuşdur. Halka herhengi bir hayır ile emir ve nasîhat iden kimsenin onı icrâda en ziyâde ikdâm ider olması lâzım geldiğine işâret vardır. Dünyâda halka iyi ve hayırlı şeylerle emir ve nasîhat iden ve fenâlıklardan nehiy işe meşgûl olan ve fakat kendisi bunı icrâ ve tatbîk itmeyen kimselerin âhiretde en fecî’ ve şedîd ‘azâb ve ‘ikâba dûçâr olacakları hakkında bir çok ehâdîs-i şerîfe vârid olmuşdur.”
Şems-i Tebrizi der ki; “iyi insanları, nasıl bulurum? dedim. Dedi ki; iyi olanlar, Allah’ı arayan ve onlara yakın olanlardır. Sen Allah’a yakın olursan, onlar seni bulur.” Sen önce iyi bir insan ol, Allah’ın emir ve yasaklarını uygulamada titizlik göster ki etrafına iyilik hakim olsun. İnsanlar koşa koşa sana gelsinler.
Lakin sen iyiliği emrederken, yapmıyorsan işte orada sıkıntı var demektir. “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” derken atalarımız, Saf suresinde geçen “ey iman edenler! Yapamayacağınız şeyi niçin söylersiniz?” ayetini gözden geçirmemizi istemişlerdir.
Şems-i Tebrizi; bana sevdiğini söyleme hissettir” derken, niçin davranışa ve hissettirmeyi ön plana çıkarıyor dersiniz? Davranışlar niçin sözlerin önüne geçer. Hissetmek niçin çok önemlidir? Nedir hissetmek?
Hissetmek demek; fiziksel bir uyarıyı duymak, sezmek, farkına varmak, anlamak, addetmek, bir şeyden etkilenmektir. Hissetmekte yanlış yoktur, ama konuşunca yanlış konuşulabilir duygular asla yalan söylemez. Ama sözlerde gerçekler de vardır, pembe yalanlarda olabilir.
Hz. Mevlana; “öğüt verecek insan değil, örnek olacak insan ol!” diye ne güzel konuyu özetler. Hele hele ergenlik dönemine gelmiş gençlere meseleleri anlatırken öğüt vermekten ziyade örnek ve model olma yöntemi seçilirse onlar üzerinde etkileşim daha iyi olacaktır. Gerek anne ve babaların, gerekse eğitimcilerin bu konuda hassasiyet göstermeleri son derece önem arzetmektedir.
Şemsettin ÖZKAN
26.02.2025 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com