(Toplumsal İlişkiler 1058)
وَلَقَدْ مَكَّنَّاكُمْ فِي الْاَرْضِ وَجَعَلْنَا لَكُمْ فٖيهَا مَعَايِشَؕ قَلٖيلاً مَا تَشْكُرُونَࣖ
“Andolsun, sizi yeryüzünde yerleşik kıldık ve orada size geçimlikler (huzurlu yaşam nimetleri)
yarattık. Ne de az şükrediyorsunuz! (Bu gaflet ve nankörlük reva mıdır?)
”
(Araf/10)
Hazımsızlık ne kötü şey. Onca nimetleri görür görür de insan şükretmesini bilmez. Bir günden bir güne haline rıza göstermez. Ekip geçtiği ardındakilere değil de, hep bir türlü ulaşamadığı önündekilere bakar durur da insanoğlu, hasetliğinden, şükürsüzlüğünden ötürü adeta kudurur ve tırnaklarını kemirir. Ne kötü bir şeydir şu kanaatsizlik, şu şükürsüzlük.
Hz. Mevlana; “iyi değil demek ne haddimize, şükürler olsun her halimize” derken, bize bu konuda yol gösterir. Şükür yüce Yaratan’ın verdiği nimetlere teşekkür etmektir. İnsan şükürle bir nevi Allah’ın varlığını da açık eder. Bu yüzden küfürle zıt düşerler. Çünkü küfür eden Allah’ın varlığını gizlemeye, örtmeye ve kapatmaya çalışmaktadır. İnsan insanlardan bir iyilik görünce teşekkür etmeye dilini alıştırmalı ki, Allah’a da şükredebilsin.
Hz. Şems-i Tebrizi der ki; “şükür etmedikten sonra dünyaları yesen ne fayda? Şükür ile başladıktan sonra bir kuru ekmek değmez mi dünyalara?” Yani şükür mutluluğa giden yolda en tılsımlı kelimedir. Çünkü var olanla insanın yetinmesi ve memnun olması söz konusudur. Yaratıcı ile iletişim kurma vardır. Kahretmek, acizlenmek yoktur. Medeniyete, uygarlığa giden yoldur teşekkür etmek. Sevgili Peygamberimiz “insanlara teşekkür etmesini bilmeyen Allah’a da şükredemez” buyururken vurgulanan da aynı şeydir. Kibar zarif olmak ve ne yaptığını bilmek nimetin izharı yani iyiliğin yapanı unutmamak, kıymet, değer vermek. Karşısındakini insan yerine koymak. Şükredince de Allah’ı sonsuz nimetlerinden ötürü asla unutmamak.
Şemsettin ÖZKAN
20.05.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com