(Toplumsal İlişkiler 358)
ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُمْ مِنْ بَعْدِ ذٰلِكَ فَهِيَ كَالْحِجَارَةِ اَوْ اَشَدُّ قَسْوَةًۜ وَاِنَّ مِنَ الْحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنْهُ الْاَنْهَارُۜ وَاِنَّ مِنْهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخْرُجُ مِنْهُ الْمَٓاءُۜ وَاِنَّ مِنْهَا لَمَا يَهْبِطُ مِنْ خَشْيَةِ اللّٰهِۜ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
“Ama bütün bunlardan sonra, kalpleriniz yine kaskatı kesilip taş gibi oldu, hattâ daha da sert! Taşlar, kayalar bile, sizin şu duyarsız kalplerinizin yanında yumuşacık kalır.Çünkü öyle kayalar vardır ki, içerisinden ırmaklar kaynar; öyleleri de var ki, çatlayıp yarılır da, bağrından pınarlar fışkırır; yine öyleleri de vardır ki, Allah korkusuyla yuvarlanıp aşağılara düşer.O hâlde,
ey inkârcılar! Akılsız, şuursuz dediğiniz şu taşlar, ağaçlar, kuşlar bile yüce Yaratıcının kanunlarına kayıtsız şartsız boyun eğerken, akıl ve irâde sahibi olan sizler, sonsuz merhamet ve şefkatiyle sizi yoktan var eden ve yaratılmışlar içinde en şerefli makâma yücelten Rabb’inize karşı nasıl olur da nankörlük eder, emirlerine baş kaldırırsınız? Allah, yaptıklarınızdan hiç de habersiz değildir.” (Bakara/74)
Hz. Mevlana; “insan odun değildir ki, kırıldığı zaman ses çıkarsın” derken, bize ne anlatmak ister acaba? İnsan neden öyle sessiz sedasız kırılır ve susar?
Herşey incelikten kırılırken, insan niçin kalınlıktan kırılıyor ki? Neden sözler ağır geliyor insanoğluna? Sorular soru içinde akıl olmazların peşinde. Gönül almayı bilmeyene yürek emanet edilir mi? Hep kırıp dökene… İnsanın kırıldığına başkaları da bakar ama belki “ne var bunda kırılıp dökülecek?” diye bir yargıya varılabilir. Ne var ki; “senin baktığına herkes bakar ancak senin onda gördüğünü kimse göremez” derken Şems-i Tebrizi, gönlü kırılanla kıran arasındaki etkileşim ve enerji alışverişlerindeki negatiflik ve pozitifliğe dikkatimizi çekiyor.
Şarkı ve türkülerimizde işlenen temel konuların başında gönül kırgınlıkları gelir. İşte beğendiğim birkaç örnek eser ;
Makam:
Hicâz
Usûl
: Düyek
Beste:
Fehmi Tokay
Güfte:
Melâhat Akan
Aşkı
seninle tattı, hicrânla yandı gönül
Evvel coştu taştı da
şimdi uslandı gönül
Cevri safâya kattı, hayli aldandı
gönül
Evvel coştu taştı da şimdi uslandı gönül
Yine rahmetli Yıldırım Gürses’in seslendirdiği ogüzel Nihavend bestesi de tam bir gönül kırgınlığını anlatır:
Makam:
Nihâvend
Usûl
: Düyek
Beste:
Yıldırım Gürses
Güfte:
Mustafa Sevilen
Ateş
olup yaksan da
Gonca güller taksan da
Ahu olup baksan
da
Affetmem asla seni
Som
altından taç olsan
Aşkıma muhtaç olsan
Derdime ilaç
olsan
Affetmem asla seni
Yakut
yüklü dal olsan
Al ipekten şal olsan
Peteklerde bal
olsan
Affetmem asla seni
Şarkı
olsan dillerde
Gonca olsan güllerde
Leyla olsan
çöllerde
Affetmem asla seni
Şemsettin ÖZKAN
27.05.2021 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-edebiyatevi.com
4-tsm.fisek.com.tr