GÜVEN AYNA GİBİDİR BİR DEFA KIRILDI MI HEP ÇİZİK GÖSTERİR

   (Toplumsal İlişkiler 1249)

قَالَ هَلْ اٰمَنُكُمْ عَلَيْهِ اِلَّا كَمَٓا اَمِنْتُكُمْ عَلٰٓى اَخٖيهِ مِنْ قَبْلُؕ فَاللّٰهُ خَيْرٌ حَافِظاًࣕ وَهُوَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ
 
“Babaları: ‘Benim, onu size emanet etmem mümkün mü? Ya daha önce, size emanet ettiğimde kardeşinin başına gelenlere benzer şeyler başına gelirse? Allah en hayırlı koruyucudur. O merhamet edenlerin en merhametlisidir.’ dedi.” (Yusuf/64)

Güven, ruh gibiymiş terk ettiği bedene asla dönmezmiş.

Yücel Subaşı’nın; “güven ayna gibidir bir defa kırıldı mı hep çizik gösterir” sözünü de aynı çizgide değerlendirmek lazım.

          Güvenmek deyince aklımıza korku, kuşku ve çekinme duymadan inanma duygusu, itimat etmek ve cesaret etmek geliyor. Bu yüzden insanların güven duygusunu bir defa olsa bile asla yıkmamaya çalışmalıdır. Bu konuda dürüst olmalıdır. Yeniden güven tahsis edilmesinin zorlukları iyi bilinmelidir.

          Yukarıda geçen ayeti; “güven nasıl yıkılır?” babında iyi analiz etmek gerekir. Yusuf Peygamberin kardeşleri, babaları Yakup Peygamberin güvenini; “Yusuf’u kurt yedi” deyip, gömleğine uyduruk bir kan sürerek yıkıp, yalan söylemişler. Kardeşleri Bünyamin’i de aynı şekilde Mısır azizi istiyor şeklinde götürmek istemelerine karşılık yukarıda söz konusu ayette; “(Hz. Yakub) Dedi ki: “Daha önce kardeşi (Yusuf)

konusunda size güvendiğimden farklı (bir şekilde ve garantili bir taahhütle olmak dışında) artık onun hakkında size hiç güvenir miyim? (Onu ancak Mevlâ’ya emanet ederim.) Allah, en hayırlı muhafaza edicidir ve O, merhamet edenlerin en

merhametlisidir” buyurulmaktadır. Yakup Peygamberin anlaşılan çocuklarına güveni çok sarsılmış. Aslında bu sefer doğru söylüyorlar ama babalarının gözünden çoktan düşmüşler. İtibarları sıfır.

          Güvensizlik başlayınca dostluklar biter. Bazen sevmekten çok, güvenmek ister insan. Kadınlar için derler ki; beğenince değil, güvenince aşık olurlar. Demek ki güvenmek, sevmekten önce geliyormuş. Aslında sevgi veyahut aşk için de geçerli güven duymak.    

          Aşk ve şüphe… Birbiriyle anlaşması oldukça zor bir durum. Aşk samimiyet isteyen bir konu. İşin aslı şudur; aşk şüpheyi öldürür, gelin görün ki, şüphe de aşkı. Anlayacağınız birbirine ölesiye düşmanlar. Bu yüzden yanyana gelmeleri söz konusu dahi olamaz.  

          Hz. Mevlana; “aşk abdest gibidir, şüpheye düşersen bozulur,” der. Namaz ibadeti için abdest denilen bir temizlik   operasyonu yapmak şarttır. Çünkü abdestsiz namaz olmaz. Abdestin olup olmadığından şüphelenirsen yeniden abdest almak gerekir. Şüpheli bir abdest şaibelidir ve yok hükmündedir.

          Aşk da öyledir, kuşkuya mahal yoktur. Hem aşkım diyeceksin hem de şüpheleneceksin. Aşkın literatüründe böyle bir tanım yok.

Şemsettin ÖZKAN

27.11.2023 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir