(Toplumsal ilişkiler 950)
كَبُرَ مَقْتاً عِنْدَ اللّٰهِ اَنْ تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ
“Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir.” (Saf/3)
Ne demiş atalarımız “yalancının mumu yatsıya kadar yanar” ya sonra ne olur? Ne olacak söner. Yalandan örülen buzdan saraylar güneşi görünce erir, yok olur. Çünkü “hak gelince batıl zail olur.”
Hz. Mevlana ne güzel demiş; “gönül yalan sözden ferah bulamaz. Yağa su karışırsa kandil güzel aydınlatır mı?” elbette güzel aydınlatamaz, zira yağın içine su katılmış. Yalan suyu her ne kadar gerçekleri perdelese de hakikat güneşi öyle ya da böyle eninde sonunda gönülleri aydınlatacaktır. Çünkü imanla yalan bir arada asla barınamaz.
İçeride iman olursa oraya yalan girmekten çekinir. İçeride yalan olursa bu sefer de iman içeriye girmekten çekinir. İman gönül işidir. Yeri yurdu imanın kalptir. Gönül asla yalanlarla, dolanlarla, hilelerle mesut ve bahtiyar olamaz. O her zaman mutmain olmak isteyecektir. Dürüst ve samimi olmak isteyecektir. Bu yüzden yalana geçit yok gönülde.
Yalanlarıyla yalancılar dünyanın öbür ucuna bile gidebilir lakin geri dönemezler. O yalanları, bir şekilde çok uzun sürmeyecek, onları ele verecektir zaten.
Epiktetos; “yalancılar dünyadaki suç ve günahların yegane sebebidir” derken, vurguladığı insanlığın başına açtıkları nice gaileleri de onların üzerine yıkarken haklıdır.
Değerli dost ve arkadaşımız Ahmet Arslan, “Yalan–İman” şiirinde çok güzel özetlemiş meseleyi;
Yalan ile iman, gelmez yan yana
Biri geçer gider, dost olur cana
Hangisi seninle, bak, bir bak ona
Kim çelmeyi takmış, şu garibana
Kendi yalanı mı, ego, kibir mi?
Menfaat, dünya mı, yoksa kabir mi?
Bencillik, riya mı, yok hepsi bir mi?
Hesaplar karışmış, suçlu cebir mi?
Olmuşsan nefsine, alet, oyuncak
Söyle haydi ondan, kim kurtaracak
İman öne geçmiş, asmışsa sancak
O kurtarır, evet, kurtarır ancak…
Şemsettin ÖZKAN
31.01.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com