(Toplumsal İlişkiler 1056)
وَلَا تَجْعَلُوا اللّٰهَ عُرْضَةً لِاَيْمَانِكُمْ اَنْ تَبَرُّوا وَتَتَّقُوا وَتُصْلِحُوا بَيْنَ النَّاسِؕ وَاللّٰهُ سَمٖيعٌ عَلٖيمٌ
“Kendinizi temize çıkarmak, korunmak ve insanlar arasını bulmak için ikide bir yemin billah ile Allah’ı ağzınıza sakız etmeyin. Allah zaten, erişilmez bilgi gücü ile her şeyi duymaktadır.” (Bakara/224)
Günlük hayatımızda nicelerine rastlamışızdır en basit bir konuda hemen yemin billah ediverirler. Niye? Savundukları bir konuda haklı olduklarını sözde ispatlamak için. Yahu sana kim dedi hemen öyle ulu orta yemin et diye? Ağızlarını öylesine alıştırmışlar ki bu yemin etme işine, ant olsun, yemin olsun cümlesinin içinde yer alan vallahi, billahi vb. Ifadeleri adeta sakız gibi çiğneyerek kullanıyorlar. Çok yazık.
Hz. Mevlana; “doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur” derken vurgulamaya çalıştığı da dürüst, erdemli, güvenilir ve sadık insanların, yemin etmelerine zaten gerek olmadığını, vuzuha kavuşturmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.
Eğer insan gerçekten dürüstlük istiyorsa, işe öncelikle kendinden başlamalıdır. Önüne gelene doğruluk nutukları atarak değil, uygulamalı olarak insanların kendisinden doğru numuneler aldığı biri olarak işe koyulmalıdır.
Ancak dürüstlük, Hz. Ömer’in ifadesiyle; “pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz.” Öyle her insanın kolayca başvurduğu bir tutum ve davranış değildir. Halbuki iman ile dürüstlük (ahlaklı, erdemli) olmak her daim yanyana anılırlar.
Ayrıca sevgili Peygamberimizin; “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” (Müslim,İmân 62. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 61; İbni Mâce, Fiten 12.) buyurması bize bu konuda çok önemli ipuçları verir. Yani sadece iman ettim demen yetmiyor, imanı eyleme dönüştürerek sosyal hayatta her konuda doğru, dürüst ve samimi olman gerekiyor. Bu ikisi birlikte bir Müslümanda olmak zorundadır. Olmayanların vay haline, vay haline…
Şemsettin ÖZKAN
18.05.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com