(Toplumsal İlişkiler 505)
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ
كَبُرَ مَقْتاً عِنْدَ اللّٰهِ اَنْ تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ
“
O hâlde,
ey iman edenler; neden içinizden bazılarının sözleri ve davranışları birbirine uymuyor? Allah yolunda fedâkârlık konusunda iddialı sözler sarf ettikten sonra, neden kararlılığınızı yitirip zaafa düşüyorsunuz? Niçin yerine getiremeyeceğiniz taahhütlerin altına giriyor,
yapmadığınız ve yapamayacağınız
şeyleri söylüyorsunuz?”
(Saf/2)
“Oysa yapmadığınız şeyi söylemeniz, Allah nazarında gerçekten pek ağır bir suç, çok çirkin bir davranıştır!” (Saf/3)
Yunus Emre’nin birçok şiiri üzerinde etraflıca durulmaya ve incelenmeye değerdir. Kısa öz ve nettir. Hiç dolambaçlı bir yol izlemez. Türkçeyi çok güzel kullanır. Yunus Emre’nin (kuddise sirruhu) divanı, vefatından yıllar sonra İslama hizmet etmek kaygısıyla hareket eden Molla Kasım’ın eline geçer…
Eline geçen kitap Yunus Emre‘nin üç bin sayfalık bütün şiirlerini kapsayan divanıdır …
Molla Kasım oturur dere kenarına, şiirleri okumaya başlar “ bu ifade şeriate aykırı, bu haram, bu sakıncalı ” diyerek üç bin sayfalık kitabın yaklaşık iki binini yırtar, dereye atar veya yakar…
Molla Kasım beğenmediği şiir sayfalarını bir bir, söylene söylene dereye atmaya, yırtmaya, yakmaya devam ederken şu beyit ile karşılaşır:
Ben
dervişim diyene, bir ün edesim gelir
Seğirdüben sesine,
varıp yetesim gelir
Sırat
kıldan incedir, kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne,
evler yapasım gelir
Altında
gayya vardır, içi nar ile pürdür
Varuben ol gölgede, biraz
yatasım gelir
Oda
gölgedir deyu, ta’n eylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun,
biraz yanasım gelir
Ben
günahımca yanam, rahmet suyunda yunam
İki kanat takınam,
biraz uçasım gelir
Andan
Cennete varam, Cennette huriler görem
Huri gılmanı, bir bir
koşasım gelir
Derviş
Yunus bu sözü, eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeken bir
Molla Kasım gelir
Bu
şiiri okuyunca Molla Kasım suçüstü yakalanmış bir çocuk
edasına bürünür. Aşık Yunus’un heybeti, büyüklüğü
karşısında erir, yok olur. Pişmanlık duyarak o an ne yapacağını
bilemez; yaktığı ve suya attığı şiirler için bir ateşe, bir
suya koşar. Zahire aldandığını, şiirlerin özünü, bütününü
anlayamadığını; Aşık Yunus’un şiirlerini üstün bir manevi
güçle yazdığını fark
eder. Yunus Emre‘nin ne kadar büyük bir Allah dostu olduğunu
anlar ve tövbe eder.
Rivayete göre; yakılan bin
şiiri gökte melekler, denize atılan bin şiiri balıklar, Molla
Kasım’ın elinde kalan bin şiiri ise, insanlar okumaktaymış.
Şemsettin ÖZKAN
04.11.2021 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-antoloji.com
3-kıssahisse.com
Bu şiirle ilgili bir anımı anlatmak istiyorum:
Bir gün rahmetli babam bu şiiri okuyarak: ” Ne büyük bir insanmış. Kendisinden yıllarca sonra olacağı bilmiş” dedi. Ben de: ” Saçma.Olamaz.” diyince babam: “Sus,çarpılırsın.” dedi. Gerçekten ertesi gün yüz felci oldum,ağzım bir yana kaydı.3 hafta tedavi gördüm.
B