DERDİM YÜREĞİMDE ELLER NE BİLSİN

(Toplumsal İlişkiler 157)

وَاَيُّوبَ اِذْ نَادٰى رَبَّهُٓ اَنّ۪ي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَۚ

VE EYYUB’u (da an ki) o: “Ey Rabbim, dert beni buldu; ama Sen merhametlilerin en merhametlisisin!” diye yakarmıştı.” (ENBİYA/83)

Öyle dertli dertli bakma gören olmaz. Kalbinden söyler ama duyan olmaz. Bize çocukluğumuzu verin. Büyüklük sizde kalsın. Yediden yetmişe herkes dertli. Kiminin derdi küçük, kimininse dünyadan büyük. Hz. Mevlana “dertli gönüllerden dua isteyin. Hazineler kırık dökük yerlerde olur,” der. Peki nedir dert?

Dert; içinde bulunulan kötü durum, sorun ve sıkıntı gibi manalara gelir. Dertler çeşit çeşit olduğundan muhataplar da elbette farklı olacaktır. Aşık Veysel “derdim yüreğimde eller ne bilsin,” derken aşk acısından söz eder. Kendinde gizli nice dertlerden bahseder. “Dost dost diye nicesine sarıldım, benim sadık yarim kara topraktır,” diye dertlerini sazının tellerine döker. Şairler de mısralarına. Dedelerimiz yıllar yılı dağlarda konup göçerken dertlerini türkülerle dile getirmişlerdir. Türkülerimiz tam bir dert küpüdür. Ben de o dertli türküleri çok severim. “Şu karşı ki dağda kuzular meler, kuzu sesi değil Fadimem, ömürler biter.” “Hastane önünde incir ağacı, doktorlar bulamadı bana ilacı.” “Değmen benim gamlı yaslı gönlüme, ben gönlümü çalan yardan ayrıldım.”

Adam diyor ki; bana bir hırsız lazım tüm dertlerimi çalacak.” Ya hu sen kimler için kendini paralıyorsan bil ki onlara yaranamıyorsun ki, böyle dertli dertli sözler ediyorsun. Dertler aslında insana yol gösterir ama kaç kişi bunun farkında. Kimler derdimi seviyorum diyor el kaldırsın.

Oniki Eylül darbesi öncesi insanlar arabesk müziği çok dinlerlerdi. Adeta acılı arebesk nağmelerle insanlar mest olurlardı. Bu işin pirleri biri Ferdi Tayfur diğeriyse Orhan Gencebay üstatlardı. Gerçekten gözlerimle gördüm insanlar onların müziğini sinemalarda filmlerinde dinlediklerinde çok duygulanır, gözlerinden yaş gelir, mendilleri yanlarında eksik olmazdı. Hatta onların filmleri gişe rekorları kırıyordu. Ferdi Tayfur’un “Çeşme” filmi bunlardan biriydi. Dertliydi insanlar. Onların filmlerinde orta sınıfın fakirliğini, çilekeşliğini, sevgilerini, sıcaklığını daha doğrusu kendilerini buluyorlardı. O döneme “derdim var dünyadan büyük,” “dertler benim, çile benim, mutluluk senin olsun,” “yüreğimde yara var durmadan kanar,” “ıstırap çemberi,” daha burada sayamayacağım kadar birçok arabesk şarkılar o döneme damga vurdu. İnsanlar bu müzikte kendi dertlerini çilelerini bulmuştu adeta. Bir de TRT ‘ de bu müzik yasaklı olunca dört elle bu müziğe sarılmıştı, köyden kente göç eden insanlarımız.

Asıl dert bana göre şimdilerde. İnsan olma boyutundan tüm insanlık alemi yavaş yavaş çıkıyor. Önce bir Müslüman olarak kendime iğneyi batırıyorum. Dikkatinizi çekiyorum insanlıktan diyorum. İnsanmışız gibi yapıyoruz insanlık değerlerinden hızla uzaklaşıyoruz. Hani şu Arapça versiyonu da (Arapça Metinleri) olan horozun hikayesini bilirsiniz.

Bir horoz varmış. Her sabah ezan okurmuş. Bir gün sahibi de miş ki;

– Sürekli ezan okuyup durma. Yoksa tüylerini yolarım.

Bu tehdit karşısında horoz korkmuş ve kendi kendine;

– Zaruretler haramı helal kılar, canımı kurtarmak için ezan okumaktan vazgeçmeliyim, demiş.

Ve nasıl olsa benden başka horozlar da var. Her halükarda onlar ezanı okurlar diye söylenmiş.

Artık horoz ezan okumayı bırakmış bırakmasına da sahibi bir hafta sonra yeniden gelip ;

– Eğer tavuklar gibi gıdaklamazsan senin tüylerini yolarım, demiş. Horoz bu tehdit üzerine horozluktan da vazgeçmiş ve tavuklar gibi gıdaklamaya başlamış.

Horoz tam bir ay tavuklar gibi gıdakladıktan sonra sahibi yine gelmiş ve;

– Şimdi tavuklar gibi yumurtlamazsan seni keserim, demiş. Bunun üzerine horoz ağlamaya başlamış ve;

– Keşke ezan okurken ölseydim, demiş.

Halimiz maalesef horozunkinden farklı değil. Dünyaya egemen olan zalimler, insanlıktan çıkmışların gayri meşru isteklerini yerine getirdikçe zulümlerin duracağını zannediyoruz. Onların müktesebatlarını yerine getirdikçe bizi onaylayacaklarını sanıyoruz. Çok büyük bir yanılgı içindeyiz dostlar çok… İnanın bizdeki bu sıkıntı ve dert horozunkinden hiçbir bir farkı yok.

Selam ve dua ile…

Şemsettİn ÖZKAN

07.11.2020 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.