(Toplumsal İlişkiler 1003)
اِعْلَمُٓوا اَنَّمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزٖينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِي الْاَمْوَالِ وَالْاَوْلَادِؕ كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهٖيجُ فَتَرٰيهُ مُصْفَراًّ ثُمَّ يَكُونُ حُطَاماًؕ وَفِي الْاٰخِرَةِ عَذَابٌ شَدٖيدٌۙ وَمَغْفِرَةٌ مِنَ اللّٰهِ وَرِضْوَانٌؕ وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ
“Biliniz ki dünya hayatı, (aslında sadece bir) oyun ve oyalanma
(süreci), ziynetlenme (zevklenme) ve aranızda övünme (vesilesi)
ve daha çok mal ve çocuk sahibi olma hevesinden ibarettir. Bu ise şu yağmura benzer ki, onun (topraktan) bitirdiği yeşillikler,
(önce) ekincilerin hoşuna gitmektedir. Ama bu bitkiler, sonra
(meyve vermeden birden) kuruyuverecek ve sapsarı olduğu görülecek, ardından çer çöp olup gidecektir. Ahirette ise,
(kulluğunu-görevlerini unutup dünyaya dalıverenleri) çetin (ve sonsuz) bir azap (beklemektedir; dünyalıklarını Allah’ın emirlerine uygun olarak kazanıp O’nun yolunda harcayanlar için ise) orada Allah’ın rızası ve afv edip bağışlaması vardır. Dünya hayatı, sadece aldatıcı bir geçimlikten (ve geçici bir süreçten) ibarettir.” (Hadid/20)
Hz. Mevlana; “daha ne zamana kadar dünya nakışlarını, dünyanın güzelliklerini, dünya gül bahçesinden seyre dalacaksın? Dön de O’nun sırlarını, hikmetlerini düşün” demekle ne kadar da haklı değil mi dostlar? İnsan habire oyuncaklarla oynayıp duruyor, oyalanıp duruyor. Çocukken küçük oyuncaklarla, büyükken büyük oyuncaklarla, oynamaya doymuyor, oynuyor da oynuyor. Dalıp gidiyor, dünyanın süslü püslü haline. Kendinden geçiyor adeta oyalanmakla. Dün, bugün, yarın derken, ömür geçiyor, bitiveriyor herşey.
Asıl kalıcı yurdu olacak olan ahirete, hiçbir yatırım yapmıyor. Varsa yoksa hep bu dünya. Dünyanın tapusunu mu ele geçirdin? Bir çivisini bile alıp götüremezsin ölüp giderken. Dünya Sultan Süleyman’a mı kaldı da, şimdi sıra sende?
Anatole France; “insan bu dünyada dünyaya boş verirse ancak mutlu olur” derken, bu dünyanın aldatmaca ve oyalamalarının insanı mutsuz ettiğini açık açık beyan eder.
“Bu dünya tuzaktır, zevkleri de onun yemleridir” diyen Balzac, dünyanın kandırmacı ve hilelerle dolu özelliğine dikkatlerimizi celbeder.
Yukarıda söz konusu edindiğimiz ayeti Mehmet Çoban mealinde tefsir yapar gibi dünyanın boş değil bomboş olduğu bardağın asıl dolu tarafının ahiret olduğu şöyle işlenilmiş:
“Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda karşılıklı bir övünme, çok mal ve evlat sahibi olma yarışından ibarettir. Bütün bunların durumu tıpkı şöyledir: Bir yağmur yağar. Bağlar bahçeler şenlenir. Yeryüzünün bitirdiği bitki çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurumaya yüz tutar. Sen onları sararmış görürsün. Sonra bütün yeşerenler çer çöp olur. İşte hayatınız da tıpkı böyledir. Doğar yaşar ölürsünüz. Yeşerir güzelleşir hasat olursunuz. Hesap günü dünyada yaptığınız şeyler değerlenecektir. Dünyada kalan şeylerin hiçbir değeri olmayacaktır. Eğer dünyada Allah için iyilikler, güzellikler, Allah yolunda harcamalar yaptıysanız karşılığında Allah’ın rızası, Allah’ın mükâfatı vardır. Eğer sadece dünyaya hizmet edip, dünya hayatınızı süslediyseniz, ahirete bir şey getiremediyseniz karşılığında Allah’ın çetin bir azabı vardır. Onun için dikkat edin! Dünya hayatını ayetlere göre yaşamazsanız aldanırsınız. Dünyada varlıklar edinerek çok şey yaptığınıza inanırken kendinizi aldatırsınız. Allah yaptığınız ticaretin, sarayların, villaların, apartmanların, fabrikaların, evlerin, aldığınız her şeyin hesabını sorar. Bütün bunları sırf zenginleşmek, dünyada varlık sahibi olmak için yaptıysanız, hepsi size cehennem ateşi olur. Ancak bunlardan Allah’ın emrettiği hakları yoksullara, yetimlere, fakirlere, ihtiyaç sahiplerine verirseniz, bütün bunları gözünüzü kırpmadan, Allah yolunda harcarsanız, hepsi sizin için ahiret hayatında, yolunuzu aydınlatan ışık olur.
Şemsettin ÖZKAN
26.03.2023 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com