(Toplumsal İlişkiler 1389)
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهٖ نَفْسُهُۚ وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرٖيدِ
“Şu kesin bir gerçektir ki, insanı elbette Biz yarattık ve (her an) nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu (ve içinden neler geçirip durduğunu dahi) biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız. (Bütün organlarını, organizmalarını, hücre yapılarını ve hayat sırrını her an biz yaratıp yararlandırmaktayız.)” (Kaf/16)
Samed Behrengi; “büyük balık küçük balığı özleye de bilirdi, ama siz balıkların birbirini yediği bir hikaye anlatmayı tercih ettiniz” derken insanın bakış açısının nasıl olursa öyle olabileceği konusunda hemfikirdir. Yani nasıl bakarsanız öyle görürsünüz. Neyin peşindeysen sen osun.
Lazlar kendi aralarında bilmece yarışına girmişler. Birisi;
“-saridur, tavanda asilüdur” demiş.
“-güneş” demişler, “-değül” demiş, “-ampül” demişler, “-değül” demiş. Saymışlar, sıralamışlar hiçbiri bilememiş.
“- Biz bilemedik sen söyle” deyince de;
“-hamsüdür, hamsi” demiş.
“Nasıl olur hamsi sarı olur mu?” dediklerinde;
“- hamsiyi sariya boyarız” demiş.
“- Tavanda asilüdur” diyorsun dediklerinde de,
“hamsiyi iki ucundan iple tavana asaruz” demiş.
İnsanlar meseleleri kendine göre yorumlamasını çok iyi bilirler. Olaylara kendi muvacelelerinden bakarlar. İşte demişler ki; “büyük balık küçük balığı yutar.” Böyle deyip üzerimizde bu algıyı oluşturmuşlar. Aynı zamandan şartlandırma da var.
Hz. Mevlana insanın ne aradığının, halisane niyetine veya tam tersi kötü niyetine bağlı olduğunu, yorumlarının da onunla özleştiğini anlatır bir şiirinde;
Eğer sen can konağını arıyorsan bil ki sen cansın.
Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan sen bir ekmeksin.
Bu gizli bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen anlarsın ki
Aradığın ancak sensin sen.
Madendeki inciyi aradıkça madensin.
Ekmek lokmasına heves ettikçe ekmeksin.
Şu kapalı sözü anlarsan anlarsın her şeyi;
Neyi arıyorsan sen osun.
Senin canın içinde bir can var o canı ara!
Beden dağının içinde mücevher var o mücevherin madenini ara!
A yürüyüp giden sofi gücün yeterse ara;
Ama dışarıda değil aradığını kendinde ara.
Şemsettin ÖZKAN
15.04.2024 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com