BİR CAMİ KAPISINA YAZILAN YAZIDAN

(Toplumsal İlişkiler 758)

اَلَّذٖينَ ضَلَّ سَعْيُهُمْ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَهُمْ يَحْسَبُونَ اَنَّهُمْ يُحْسِنُونَ صُنْعاً
Onlar, güzel işler yaptıklarını zannettikleri hâlde, bu dünyadaki bütün emekleri boşa giden kimselerdir.” (Kehf/104)

İyi olan yolunda giden bir durumu yanlış davranışlarla bozmak, çok büyük emekleri heba etmek ya da büyük zararlara sebep olmak anlamında kullanılan bir çuval inciri berbat etmek deyimini duymuşsunuzdur. Yapılan iyi şeylerin bir anda sıfırlanması ne kötü bir haldir değil mi dostlar?

Divan edebiyatının ünlü şairi Fuzuli üstadımız der ki;

Gül ister iken sataştı hare

Nur ister iken tutuştu nare

(Yani gül dereyim derken dikenine dolandı. Işık alayım derken ateşe tutuştu.) Aslında esas maksadı gül toplamaktı, ışık almaktı lakin her hâlükârda emekler boşa gitti dikenine dolandı, ateşe verdi kendini. Yaptığı tüm eylemleri güdük kaldı. Boşu boşuna çaba sarfetti ya da çabalar sonuçsuz kaldı.

Bir cami kapısına şöyle yazılmıştı çok hoşuma gitmişti ve şöyle diyordu: “ Lütfen içeride kazandığınızı, dışarıda kaybetmeyin.” Yunus Emre’nin bestekarı meçhul olan, Mahur makamında seslendirilen, o güzel şiirinde söylediği gibi; “gaflet ile Hakkı buldum diyenler/er yarın Hak divanında belli olur/ Ahiret tedarik gördüm diyenler/er yarın Hak divanında belli olur/ kiminin adı sofi kiminin derviş/ derviş isen kardeş takvaya çalış/ölüm vardır yahu sen gafil olma/ er yarın Hak divanında belli olur.” İşte insanın yaptığı bu tarihi, adeta kendini aldatan onulmaz hatasını,1994 Devrek mahreçli “Adn’lı Erler” şiirimde aslında kaybettikleri halde kazandıklarını sanan insanların pür melalini şöyle dile getirmişiz:

Gözünün içine baka baka,

Milleti soyan, Nice aklananlar bilirim.

Mahpus avlularında Yiğitlere kurulan,

Nice dar ağaçlar bilirim.

Tahta atlara binip de, Kıtalar arası dolaşan,

Torba, torba adalet dağıtan

Nice küçük süvariler bilirim.

Camileri hınca hınç dolduran

Nice namaz kılmayanlar bilirim.

Ömür boyu yeşilin Her tonunda giyinip de,

Allah’ın evine İlk kez gelen,

Yeşil örtülü tabutlar bilirim.

Caddeleri pırıl, pırıl

Lambaları ışıl, ışıl

Nice kara şehirler bilirim.

Yapma çiçekler gibi sevgisiz,

Şeffaf tüller içinde raks eden,

Nice cansız bedenler bilirim.

Mutluluk ve felaketle bakışıp da,

Bu sahte ikiliye,

Yüz vermeyen,

Acılı arabesk yapıp da,

Mest olanlar bilirim.

“İnandık” demekle yetinmeyip,

Ütopya cennetlerinde gezmeyen,

“Adnlı erler” bilirim.

Şemsettin ÖZKAN

23.07.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-Şemsettin ÖZKAN, Aşk Tutulması (Şiirlerim), henüz basılmamış kitabımdan alıntı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir