(Toplumsal İlişkiler 551)
مَنْ يُطِـعِ الرَّسُولَ فَقَدْ اَطَاعَ اللّٰهَۚ وَمَنْ تَوَلّٰى
فَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفٖيظاًؕ
“Kim Peygambere itaat ederse, gerçekteAllah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirecek olursa,üzülme, sen onların inkârından sorumlu değilsin. Çünkü Biz seni, onların başına bekçi olarak göndermedik.” (Nisa/80)
Bu alemde herşey karşılıklı esaslar çerçevesinde ilerler ve birbirine bağlıdır. Anlayacağınız bir çekim ve cazibe kanunu vardır. Bu çekim ve cazibe yasasında en önemli faktör sevgidir. Sevgide de zıtlar birbirini çeker. Yani siyah beyaz, gece gündüz, erkek dişi, yeryüzü gökyüzü bunların hepsi zıt gibi gözükse de, aralarında bir fark varsa da birbirlerine mecburdurlar. Birbirlerini tamamlarlar. Birbirlerine tahammüllüdürler. Birbirleri olmadan yapamazlar. Birbirlerini itemezler, yok sayamazlar, tam aksine birbirlerini çekerler, çekmek zorundadırlar.
Hz.
Mevlana ne güzel söyler; “bendeki yerini sendeki yerim belirler.”
Seven sevilen arasındaki bağları tam olarak ölçmek isteyen
insan, kendine bir bakmalıdır. Kendi sevgisi konusunda önce bir
kantara çıkıp, kaç okkalık bir adam olduğunu bir bilmeli, sonra
karşısındakini sınamaya kalkmalıdır. Kural bellidir. Gönlü
geniş ruhu gezginlerin kırkıncı kuralı şöyle der:
“Aşksız
geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır.
Acaba
ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım mecazi mi, yoksa dünyevi,
semavi ya da cismani mi diye sorma!
Ayrımlar
ayrımları doğurur.
AŞK’ın
ise hiç bir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı
başına bir dünyadır aşk.
Ya
tam ortasındasındır merkezinde, ya da dışındasındır
hasretinde.”
Yukarıda geçen ayette de Peygamber sevgisi olmadan Allah sevgisinin arızalı ve defolu olacağını anlıyoruz. Lütfen iyi anlayın Peygamberi devreden çıkarmaya çalışanlar, Peygamberi sevmek Allah’ı sevmek demektir, Peygamberi sevmemek demek de Allah’ı sevmemek demektir. Mevzu bu kadar basit.
Şemsettin ÖZKAN
20.12.2021 KONYAALTI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com