ALLAH HÜKMEDİCİDİR DİLEDİĞİNİ YAPAR DERDİN TA KENDİSİNDEN DEVA YARATIR

(Toplumsal İlişkiler 1014)

قُلِ اللّٰهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَٓاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَٓاءُؗ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَٓاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَٓاءُؕ بِيَدِكَ الْخَيْرُؕ اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدٖيرٌ
“Allah’ın verdiği güç, servet ve saltanatla şımarıp azgınlaşan ve bunlara sahip olmayı doğru yolda olmanın göstergesi sayan o kâfirlere karşılık, sen Rabb’ine tevazu ile yalvararak de ki:
“Ey mülkün
 ve her türlü güç, kudret, saltanat, egemenlik ve otoritenin gerçek sahibi olan Allah’ım! Sen yeryüzünde mülkü ve egemenliği dilediğine verirsin; dilediğinden de çekip alırsın! Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın! Her türlü iyilik, nîmet, imkân ve güzellik, yalnızca Senin elindedir. Hiç kuşku yok ki, Senin her şeye gücün yeter!” (Al-i imran/26)

Hz. Mevlana’nın; “Allah hükmedicidir dilediğini yapar. Derdin ta kendisinden deva yaratır” sözü, yüce yaratıcımızın mutlak güç ve kudret sahibi olduğunu anlatmasının yanısıra, derdi verenin de, o sıkıntının içinden kurtuluş yolunu gösterenin de, O olduğuna, O’na kayıtsız şartsız bağlanmaya kuvvetli bir vurgu yapıyor.

Güftesi Kuddusi hazretlerine ait, bestesi anonim olan o çok sevdiğim Hicaz ilahi derdin dermanın yüce Allah olduğu, O’ndan asla ümit kesilemeyeceği ne güzel anlatılıyor:

Ey rahmeti bol padişah Cürmüm ile geldim sana

Ben eyledim hadsiz günah

Cürmüm ile geldim sana

Sübhan Allah sultan Allah

Her dertlere derman Allah

Ben eyledim hadsiz günah

Cürmüm ile geldim sana. (Bu dörtlük nakarat)

Hadden tecavüz eyledim

Günah deryasın boyladım

Malum sana ben neyledim

Cürmüm ile geldim sana

Utanmadım hiçbir zaman

Ettim günah gizli ayân,

Vurma yüzüme el-amân

Cürmüm ile geldim sana

Aslım bir damlacık meni

Halk eyledin ondan beni

Seviyorum rabbim seni

Cürmüm ile geldim sana

Gerçi çoktur fıskı fücûr

Sayılmaz bendeki kusur

Fakat senin adın gafur

Cürmüm ile geldim sana

Günahımla dolar cihan

Sana ayân zâhir nihan

Boldur sende elbet ihsan

Cürmüm ile geldim sana

Adın senin gaffâr iken

Ayıp örten Settar iken

Kime gidem sen vâr iken

Cürmüm ile geldim sana

Doğru bir kulluk etmedim

Rızan üzere gitmedim

Emirlerini tutmadım

Cürmüm ile geldim sana

Milyonlarca etsem günah

Sensin öyle bir padişah

Lâ-taknetû yeter penah

Cürmüm ile geldim sana

İsyanda Kuddusi şedîd,

Kullukta bir battal pelîd

Kesmem senden asla ümîd

Cürmüm ile geldim sana.

(Kelimeler

Hadsiz: sayısız,

Cürm: günah, isyan, hata

Hadden tecavüz eyledim: Allah’ın koyduğu sınırları aştım, yani günah işledim.

Ayan: açık 

El-aman: imdat

Fısk: açıktan işlenen günah

Fücur: günah ve çeşitli uygunsuz işler

Zahir: açık, Nihan: gizli

Gaffar: Günahları affeden

Settar: Günahları, ayıpları örten

La taknetu: Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin âyeti var iken.

Penah: sığınacak yer

Şedid: şiddetli

Battal: işe yaramaz, Pelid: pis, rezil.)

Şemsettin ÖZKAN

06.04.2023 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-bilgiyelpazesi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir