MEYDAN GENİŞ AMA MEYDAN ERİ YOK DÜNYANIN HALLERİNİ BİLDİĞİN GİBİ BİLEN YOK KILIKLARINA BAK EVLİYAYA BENZER HER BİRİ İÇLERİNDE MÜSLÜMANLIKTAN ESER YOK

(Toplumsal İlişkiler 1933)

يُخَادِعُونَ اللّٰهَ وَالَّذٖينَ اٰمَنُوا وَمَا يَخْدَعُونَ اِلَّٓا اَنْفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَۜ 
“Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah’ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.” (Bakara/9)   

İkiyüzlü insanlar pazar tezgahı gibidir, öne iyileri koyar arkasına çürük. Hep aldatma üzre kuruludur düzenleri. Bu tipler ne göründükleri gibi olurlar, ne de oldukları gibi görünürler. Bu yüzden olsa gerek İbrahim Tenekeci; “bir çay içimlik tanımak istiyorum insanları, zira fazlası çirkin” demiştir.

             Pablo Neruda; “insanlarla yüzyüze konuşarak her sorunu halledebilirsin, ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin” derken, anlatmaya çalıştığı bu şeref yoksunu karaktersizlerle, baş etmenin zorluğuna çeker dikkatlerimizi.                                                                         

             William Shakespeare; “Tanrı size bir yüz vermiş bir yüz de siz eklemeyin” derken, ne kadar haklı. Buna rağmen gel velakin hava soğuk, hayat kısa ve insanlar ikiyüzlü.  

             Hz. Mevlana; bu tipleri anlatırken, kalıplarının adamı olmadıklarını, onlara asla aldanılmaması gerektiğini söyler:
“Meydan geniş ama meydan eri yok
Dünyanın hallerini bildiğin gibi bilen yok
Kılıklarına bak evliyaya benzer her biri
İçlerinde Müslümanlıktan eser yok.”

             Nice bol kepçe, işkembeden atan tutan, avurdunu şişire şişire konuşan insan, iş er meydanına çıkmaya gelince, ortalıktan kayboluverir. Bol bol nutuk atmak vardır,  ama eylem yoktur. Ortalık yerde, nice giyim ve kuşam tarzı dervişlere benzeyen, insan görürsün, lakin içleri boştur. Yunus Emre’nin dediği gibi; “dervişlik olaydı taç ile hırka/ biz dahi alırdık otuza kırka.”

              Müslümanlık kılık kıyafet işi mi? Elbette değildir. Casusların piri olarak ünlenen dünyanın en ünlü çöl casusu İngiliz Thomas Edward Lawrence, Osmanlı devletine karşı Arapları kışkırtmış, onların arasında yıllarca kalmış, dini kullanmış ve onlara hocalık bile yapmıştı.

              Öyle ki Lawrence; “Müslüman rolünü o kadar iyi oynuyordum ki, yalnızken bile gece namaza kalkıyordum” diyordu. İnsanın tek başına olduğu halde teheccüde (gece namazına) kalkması sizce de enterasan değil mi? Bu davranış insanların kılık kıyafete göre Müslümanlık anlayışına sahip olmaları ve buna göre değerlendirmeler yapmaları doğrusu düşündürücüdür. Hz. Mevlana’nın; “şekilde şemailde kalırsan, sen putperestsin” demesine de, bu açıdan bakmak gerek.

Şemsettin ÖZKAN
11.10.2025 GÜZELYALI

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir