AHİR ZAMANDA TAŞLARIN VE AĞAÇLARIN NEDEN KONUŞACAĞINI ANLADINIZ MI? ZİRA BÜTÜN DÜNYA SESSİZ

(Toplumsal İlişkiler 1659)

وَاِذِ ابْتَلٰٓى اِبْرٰهٖيمَ رَبُّهُ بِكَلِمَاتٍ فَاَتَمَّهُنَّ قَالَ اِنّٖي جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ اِمَاماً قَالَ وَمِنْ ذُرِّيَّتٖي قَالَ لَا يَنَالُ عَهْدِي الظَّالِمٖينَ 

“Hani bir zamanlar Rabb’i, İbrahim’i birtakım emir ve yasaklar içeren sözlerle imtihân etmişti. İbrahim, tam bir teslimiyetle Allah’ın emirlerini yerine getirerek hepsini başarıyla tamamlayınca, Allah:“Seni insanlara önder yapacağım!” demişti. İbrahim:
“Soyumdan da önderler çıkar, yâ Rab!” deyince, Allah:“Hayır! Önderlik, liyâkat ve ehliyet gerektiren bir iştir, hiçbir ırk veya sınıfın imtiyazında olamaz. Dolayısıyla, bu verdiğim söz, sadece önderliğe lâyık olanları kapsar, zalimler için geçerli değildir.” buyurdu.” (Bakara/124)    

Gazzeli bir öğretmenin; “ahir zamanda taşların ve ağaçların neden konuşacağını anladınız mı? Zira bütün dünya sessiz” mesajı, neler neler anlatmıyor ki? 2023’ün Ekim ayından bu yana İsrail’in Gazze’de masum Filistin halkı üzerinde uyguladığı orantısız gücün dokuzuncu ayındayız. Maalesef insanlık bu vurdumduymazlığı ile sınıfta kaldı.           

             Sanatçı Yıldız Tilbe’nin; “sen bir film değildin Gazze,bu kadar izleyenin olmamalıydı” sözü, insanlığımızın içler acısı  durumunu ortaya koyuyor.                                                                              

             Sorun sadece Müslümanların sorunu mu? Elbette hayır. Sorun insanlık dramı olmuş durumda. Orada topyekün bir halkın ölümü sözkonusu. Tüm dünyanın olaya acilen el koyması gerekiyor.                                                                                   

             Ölenlerin çoğu çocuklar, kadınlar günahsızlar. Hastaneler, okullar, siviller, ambulanslar ateş altında. Gazze yanıyor, Refah yanıyor, Filistin yanıyor. Resmen soykırım uygulanıyor.

              Gazzeli öğretmenin atıfta bulunduğu olay sevgili Peygamberimizden rivayet edilen bir hadise dayanıyor:

“Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek ‘Ey Allah (cc) kulu! Gel bak benim arkamda Yahudi var buraya gizlendi gel onu cezalandır diyecek. Sadece ‘gargat’ ağacı bunu söylemeyecek; çünkü o Yahudi ağacıdır. (Kitab-ul Fiten, Hadis no: 2239)

              Tüm dünyanın, bütün İslam dünyasının kahreden sessizliği bu öğretmenin haklı serzenişini ortaya koymuyor mu? Bir film seyreder gibi sessizce insanlık alemi seyrediyor. Korkunç bir sessizlik var. Arada cılız protestolar olsa da bu devede kulak kalıyor. Yukarıdaki hadis insanlığın sessizliğini kıyamete yakın ağaç ve taşların konuşarak bozacağını söylüyor.

              Kur’an’da da İsrailoğullarının yeryüzünde iki kez çıkaracakları bozgunculuklarına İsra suresinde değinilir: 

“Biz Kitapta (Levh-i Mahfuz’da kader programında olacakları önceden bildiğimizden) İsrailoğullarına şu hükmü verip (kararlaştırdık): “Muhakkak siz yer(yüzün)de iki defa (çok yaygın ve azgın bir fesatlıkla) bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş yükselişle böbürlenip şımaracaksınız. (Ekonomik, askeri ve siyasi gücü ele geçirecek ve bölgeye hükümran olacaksınız. Ne var ki bununla şımaracak; haksızlığa ve ahlâksızlığa başlayacaksınız.)”(İsra/4)

“Nitekim (bunlardan) ilk vaid (birinci azgınlığınızı cezalandırma vakti) geldiği zaman güç ve şiddet sahibi kullarımızı (İslam kaynaklarında Buhtunnasr, Batılılarca Nabukadnezar denen komutanı ve ordularını) üzerinize gönderdik de sizi evlerin aralarına kadar girip araştırıp (buldular, yurtlarınızı ve zulüm saltanatlarınızı yıktılar). Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü (ve tarihte aynen gerçekleşmiş bulunmaktaydı.)” (İsra/5) 

“Sonra size tekrar “güç ve kuvvet sağlayıp onların (insanların) üzerine geri döndürmüş olacağız”, size mallar ve çocuklarla destek çıkacağız, (karşılıksız dolarla ve masonik organizasyonlarla Siyonist sömürü saltanatını kuracaksınız) ve sizin cemaat ve teşkilatınızı da (etkinleştirip) çoğaltacağız. (Örneğin, BM ve NATO gibi kuruluşları güdümünüze alıp söz sahibi olacak ve kötü amaçlarınız için kullanmaya kalkışacaksınız!..)” (İsra/6) 

“İşte (böyle bir durumda) şayet iyilik (ve adalet) ederseniz, kendi nefsinize (ve menfaatinize) iyilik olacaktır. Yok, eğer kötülük (ve zulüm) ederseniz, o da kendi aleyhinize (sonuçlar doğuracaktır. Ama siz maalesef yine zulüm ve kötülük yoluna sapacak, elinizdeki ve emrinizdeki imkân ve iktidarları Siyonist hayallerinizi ve şeytani niyetinizi gerçekleştirmek için korkunç bir haksızlık ve ahlâksızlık yolunda kullanacaksınız. Dünya’yı savaş ve soygun alanına çevirecek ve insanları birbirine kırdıracaksınız.) Arkasından bu sonuncu (sapkınlık ve şımarıklığınızı cezalandırma) zamanı gelince, size öyle (Mü’min ve Mücahit kullarımızı göndereceğiz ki), yüzlerinizi kötüleştirsinler (servet ve saltanatınızı yıkıp sizi dize getirsinler, yüzlerinizi yere sürdürsünler) ve ilk kez girdikleri (Buhtunnasr veya Hz. Ömer döneminde Kudüs’ü fethettikleri) gibi tekrar yine Mescid’i (Aksa’ya) girsinler ve ele geçirdikleri (hainleri, katilleri ve mel’ânet merkezlerini) mahvu perişan etsinler. (Böylece Siyonist saltanatınıza son versinler ve İsrail denen beşeriyet bünyesindeki kanser urunu kesip temizlesinler. Ey Beni İsrail, bu Allah’ın va’adi ve tehdididir ki, mutlaka yaşayacaksınız!)” (İsra/7) 

“(Ey Siyonist Yahudiler!) Umulur ki (Hakk ve adalete yönelir, küfür ve zulmü terk edersiniz diye) Rabbiniz size merhamet edip (uyarmaktadır). Fakat eğer siz yine (bozgunculuğa) dönerseniz Biz de (sizi cezalandırmaya) döneriz. Biz cehennemi kâfirler için bir kuşatma yeri (zindan) kılmışızdır.” (İsra/8) 

Şemsettin ÖZKAN
10.01.2025 İNEGÖL

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir