(Toplumsal İlişkiler 1489)
وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُلْ رَبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانٖي صَغٖيراً
“Onlara, en içten şefkat ve alçak gönüllülük duygularıyla kol kanat ger ve “Ey Rabb’im, onlar beni çocukluğumda nasıl büyütüp yetiştirdilerse, sen de onlara öylece merhamet et!” diye onlar için duâ et.” (İsra/24)
Bu dünyada sevgisinden şüphe edilmeyecek bir varlık varsa o da annedir. “Ağlarsa anam ağlar, gayrisi yalan ağlar” “Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz”diye boşuna atasözleri söylememiş atalarımız.
“Anneye soruldu evlatlarından hangisini seviyorsun? O da; ‘iyileşene kadar hasta olanı, dönene kadar kayıp olanı, büyüyene kadar küçük olanı, ölene kadar da hepsini’ dedi.”
Sadece insan için değil, tüm canlılar âleminde, anne ile yavrusu arasında, çok ama çok duygusal bir bağ vardır. Osho der ki; “bir çocuk doğduğu anda bir anne doğmuştur,” der. Bir anne için canından ötesi vardır. Onun adı evlattır. Bir çocuk için ağlayan biri varsa, o da annesidir.
Karl Legerfeld; “gerçekten inandığım tek aşk, bir annenin çocuklarına duyduğu sevgidir,” derken annelik içgüdüsünün, insanda var olan, en kuvvetli güdülerden olduğunu anlatmak ister. Ana gibi yar olmaz der.
Çocuğu bir fidana benzetirsek, anne çocuk için adeta bir hayat suyudur. Onun yaşamının, solmayan çiçeğidir anne. Bu yüzden çocukla annesinin arasını koparmaya çalışanlar, en büyük günahı işler bana göre. Çocukluktan çıksa bile, insan annesi hayatta ise, aralarındaki bağı koparmaya çalışan herkes, bana göre çok büyük hata yapmış demektir. Çok büyük tövbeler yapması gerekebilir.
Şemsettin ÖZKAN
24.07.2024 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-suskunduvar.com