BU HAYAT BANA İNSANLARIN GÜLEMEDİĞİ İÇİN AĞLADIĞINI SUSAMADIĞI İÇİN KONUŞTUĞUNU ÖLEMEDİĞİ İÇİN YAŞADIĞINI ÖĞRETTİ

(Toplumsal İlişkiler 1304)

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اسْتَجٖيبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيٖيكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهٖ وَاَنَّـهُٓ اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
“Ey iman nimetine kavuşanlar, sizi, size hayat verecek şeylere çağırdıkları zaman Allah’ın ve ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulünün davetine, Kur’ân’a ve sünnete icabet ederek ilâhî emirleri yerine getirin. Allah’ın, kişi ile karar mekanizması olan aklı, gönlü arasına girerek meyillerini, kararlarını ve davranışlarını değiştireceğini, kesinkes hesap vermek üzere toplanıp onun huzuruna getirileceğinizi bilin.” (Enfal/24)

Hayat… Yaşam, dirim, doğumdan ölüme değin geçen süre. Hayat dediğimiz şey neye benziyor biliyor musunuz? Bisiklete binmek gibi bir şey olsa gerek. Zira dengede kalabilmemiz için sürekli pedallere basmamız gerekiyor. Hayatta tutunabilmek için de hareket halinde olmak lazım.

           Bob Marley der ki; “bu hayat bana; insanların gülemediği için ağladığını, susamadığı için konuştuğunu, ölemediği için yaşadığını öğretti.” Hayatın zıtlarla yaşamak olduğunu kaçımız idrak ediyor ki? Ölümün de hayatın bir parçası olduğunu, öldükten sonra öldükten sonra yeniden dirilişi (ve’l ba’sü ba’de’l mevt) kaç kişi analiz edip, ona göre bir yaşam sürüyor? Yaptıklarını, bir gün yeniden hayat verilip, hesabını vereceğinin bilincinde olanlar ve buna göre davrananlar el kaldırsın lütfen.

           Kur’ân-ı Kerîm’de hayat kelimesi, hem kozmolojik biyolojik, hem de ahlâkî bir muhtevaya sahiptir. Çok sayıda âyet, hayatın metafizik prensibinden canlılığın başlangıcı ve tabii âlemdeki çeşitli görünümlerine kadar uzanan bir yelpazede birbirini tamamlayan açıklamalar ihtiva etmektedir. Bu açıklamaların hep birlikte vurguladığı itikadî ve ahlâkî mesaj, canlılığın kaynağının ilâhî yaratma fiili olduğu ve insanın öldükten sonra tekrar diriltileceğidir. Kur’an, tabii âlemdeki tezahürleriyle her türlü var olma ve canlanış olgusunun ölümden sonraki dirilişin bir kanıtı olduğunu vurgulayarak insanların bu olgular üzerinde düşünüp gözlem yapmalarını istemektedir. (TDV İslam ansk. Hayat mad. İlhan Kutluer)

           Hayat öyle bir şey ki hiçbir zaman başkalarını bulmak değildir, tam tersine başkalarıyla kendini bulma işidir. Geriye dönüp yapamadıklarının çetelesini tutarak zaman kayıpları yaşayacağına, ileriye dönük eylemler yapmanın adıdır hayat. Çünkü bu hayat bir kere yaşanır o da şimdidir. Bazı şeylerin tekrarı yoktur, nasıl yani, ne gibi? Hayat gibi.

Şemsettin ÖZKAN

21.01.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-islamansiklopedisi.org.tr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.