AŞK ÇEMBERİNE TEĞET GEÇEN DOĞRU

(Toplumsal İlişkiler 1186)

اِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ
“Hiç şüphesiz, Biz her şeyi bir kadere (nezdimizde bulunan bir düzene, bir ezeli projeye göre hassas bir ölçü ve miktar içinde)
yaratıverdik.” (Kamer/49)

Matematik, hesap önemli bir disiplin. Olmazsa olmaz bir bilim dalı. Hiçbir şey hesapsız kitapsız değil. Her şey takdir edilmiş, ölçülmüş biçilmiş tayin edilmiştir.

              Geçenlerde sosyal medyada bir matematik öğretmeni; “aşk çemberine teğet geçen doğruyum” diyordu. Üçgen olabilirim, altıgen hatta çokgen olabilirim ama asla yamuk olamam diyerek matematik, geometri terimleriyle aşkı sevgiyi tanımlamaya anlatmaya çalışırken etrafında onu dinleyenleri gülmekten kırıp geçiriyordu.

              Şair Norma Farber’in yazdığı üzere, ‘Beni tembel aşık yapma … Beni durumdan duruma taşı.’ Matematik bizi “durumdan duruma” taşır ve onun derin, büyük ölçüde kullanılmamış ruhani işlevi de burada saklıdır.

             Oldum olası evliliği, kadın ve erkek birlikteliğini bilhassa eşlerden kadını matematikte çok kullanılan altın orana benzetirim. Kafanız karıştı değil mi? Kafanızı karıştırmadan bu altın oranda neyin necisi bir görelim bana hak vereceksinz sanırım.

            Altın oran, matematikte iki miktardan büyük olanın küçüğe oranı, miktarların toplamının miktarların büyük olanına oranı ile aynı ise altın orandır. Altın oran aynı zamanda antik çağdan bu yana sanat ve mimaride en iyi uyum ve oranları veren düzen bağıntısı olarak kabul edilmekteydi. Örneğin dünyada en çok bilinen Leonardo Vinci’nin ünlü ‘Mona Lisa’ tablosu altın orana göre resmedilmiş.

Altın oran; CB / AC = AB / CB = 1,618033988749894

Bir doğru parçasının |AB| altın oran’a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde, bu doğru öyle bir noktadan (C) bölünmelidir ki; küçük parçanın |AC| büyük parçaya |CB| oranı, büyük parçanın |CB| bütün doğruya |AB| oranına eşit olsun.

          Şahsi kanaatim odur ki, evliliği en güzel altın orana göre izah eden bir resim sanatçısı gibi resmeden Hz. Ali (r.a) efendimizin şu güzel sözüdür: “Yoğun koşuşturmalar içinde eve gittiğimde, Fatıma’nın yüzüne baktığım andan itibaren bütün dertlerimi unutuyorum.” Matematiğe benzer aşk, layık olmayana verirsen verdiğin değer de yanlış çıkacaktır. Ardışık sayılar gibi dertlerle boğuşan bir erkeğin kalp üçgeninin iç açılarının toplamı altın orana sahip saliha bir hanımı gösteriyorsa o evliliğin altın oranın fi sayısı (1.618) gibi özel ve nadide olduğunu düşünüyorum. Bir bakıma tüm çocuklar bangır bangır; “baba annemi sev” diyor. Çünkü kadın mutluysa, o evlilik de mutludur.

Şemsettin ÖZKAN

25.09.2023 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-Net Fikir

4-suskunduvar.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.