BİR DUA DÜŞSE DE ALIP GÖĞSÜME TAKSAM

(Toplumsal İlişkiler 1132)

اَمَّنْ يُجٖيبُ الْمُضْطَرَّ اِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ السُّٓوءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَـفَٓاءَ الْاَرْضِؕ ءَاِلٰهٌ مَعَ اللّٰهِؕ قَلٖيلاً مَا تَذَكَّرُونَؕ
“Düşünmüyorlar mı? Dua ettikleri zaman darda kalmışa kim yetişiyor? Kötülüğü insanların üzerinden kim kaldırıyor? Geçmiş nesillerin yerine sizi kim yeryüzünün hâkimleri yapıyor? Allah ile beraber başka bir ilah mı var? Ne de az düşünüyorsunuz?” (Neml/62)

Şahsen çok önemserim başkalarının dualarında olmayı. Çok ama çok değerlidir benim için bu konumda tutunabilmek. Bu enerji boyutunda insana gelen pozitif enerjiler güzel şeyler katıyor ruhumuza. Mutluluğumuza mutluluk katıyor doğrusu.  

           Yedi güzel adamdan biri olan Nuri Pakdil üstadımız da; “bir dua düşse de, alıp göğsüme taksam” derken, duanın gücüne can-ü gönülden inananlardan. Bize de bir dua düşse alıp alnından öpsek.

           Duasız olur mu hiç? Annemizin, babamızın, eş, dost, çoluk çocuk, arkadaş, dost tanıdık tanımadık bize gıyabında dua edenlerin duaları, bizim için güzel temenni ve dileklerinden daha güzel ne olabilir ki? Peki dua etmek neden bu kadar önemli ve elzem?  

Çünkü dua etmemizi Rabbimiz bizden ısrarla istiyor:  
* “Kullarım, sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben, muhakkak  onlara pek yakınım. Beni çağıran, bana dua eden kişiye çağırdığı, dua ettiği anda icabet ederim. Artık onlar da benim çağırmama koşsunlar, bana inansınlar da doğru yolu bulsunlar.”   (Bakara/186)

* “De ki: “İbadetiniz (duanız) olmasa Rabbim size ne diye değer versin?”  (Furkan/77)

         Başarıyı yakalayan birçok insanın ardında, güçlü bir enerji olan duaya, sık sık başvurduklarını görüyoruz. Ünlü keman sanatçısı Nicolo Paganini, başarısının sırrını soranlara şu cevabı verirdi:“Çalışmak, yanlızlık ve dua.”

         Dua; ister Allah’a inanın, ister inanmayın sizin üç temel psikolojik ihtiyacınızı karşılar:  
Birincisi: Psikolojide asıl olan sorunu ortaya dökmektir. Derdini söylemezsen çözüm bulamazsın. Dua da bir nevi, dertleri yazıya dökmek gibidir. Allah’a yalvarırken bile, sözlü metinlerle ondan istersin.

İkincisi: Dua etmekle, yalnız olmadığımız ve derdimizin paylaşıldığı duygusunu en güçlü şekilde alırız. Dertlerin diz boyu olduğu şu fani hayatımızda, hep sıkıntıların paylaşılmasını isteriz. İçinden çıkamadığımız, başkalarına en yakınlarımıza dahi açılamadığımız kapalı tüm yollarda, dua sayesinde, Rabb’imize açıktır tüm yollar, kapılar…

Üçüncüsü: Dua faal bir yapma kuralını eyleme geçirir. Dua eylemin ilk basamağıdır, bizi tetikler. Bizler Allah’a hamdolsun duanın sihir, Hz. Musa’nın sihirbaz olmadığına inananlar zümresindeniz. Bizim dua etkinliğimiz harekete geçirir, aktiftir ve eylem yüklüdür. Ee böylesine güzel olan bir eylemi, yerine getiremiyorsan bari, Hz. Mevlana’nın; “dua edecek kadar güzel bir gönlün yoksa güzel yürekli insanlardan dua iste” sözüne de mi kulak kabartmayacaksın?

        Yazımızı yine Hz. Pir’in; “bir dua gönder bana, can evinden gizlice.. Hâl olur, ferman olur, derdime derman olur” sözüyle bitirelim.

Şemsettin ÖZKAN

02.08.2023 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-suskunduvar.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.