HAYATINIZA DARLIK VE SIKINTI HAKİM OLMAYA BAŞLAMIŞSA NE YAPMALI

(Toplumsal İlişkiler 1106)

وَمَنْ اَعْرَضَ عَنْ ذِكْرٖي فَاِنَّ لَهُ مَعٖيشَةً ضَنْكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اَعْمٰى
“Kim Benim Zikrimden (Kur’ani disiplin ve düzenden) yüz çevirirse, (küfür ve kötülüğe yönelirse) artık onun için (dünyada stres ve kaygı içinde) sıkıntılı bir geçim (mutsuz, doyumsuz ve huzursuz bir hayat) vardır. Kıyamet günü de onu kör olarak mahşere kaldıracağız.” (Taha/124)

Günümüz Müslümanlarının en büyük sorunu ne biliyor musunuz? Mutsuz, tatmin olmayan, stresli ve huzursuz bir hayat sürmesidir. Darlık, geçimsizlik, günlük geçim sıkıntıları hayatlarını işgal etmiş durumda. Ne yapacağını bilemiyor, rüzgarın önünde bir yaprak gibi, oraya buraya savrulup duruyorlar işte.

            O halde hayatınıza darlık ve sıkıntı hakim olmaya başlamışsa ne yapalım? Kur’an’la iletişiminizi gözden geçirin.

Çünkü yüce Allah şöyle buyuruyor: “Kimler de benim övünç kaynağı Kur’ân’ımdan, benim şeriatımdan, benim lütfumla kendileriyle ilgilenmemden, beni zikretmekten, bana şükretmekten yüz çevirirler, okunması ibadet olan Kur’ân’ımı, şeriatımı, zikrimi engelleyici tedbirler alırlarsa, onların ekonomik ve ruhî sıkıntılar içinde geçen sosyal çalkantılarla dolu hayatları, geçim darlıkları, kabir azabları olur. Biz onları, Kıyamet günü, mahşere kör olarak getiririz.” (Taha/124)

            Bu ayet, Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 657-658)’de şöyle açıklanmış:“Âyette ifadesini bulan “Allah’ı anmaktan yüz çevirme,” Allah’ı inkâr etme, O’nun gösterdiği yolu beğenmeme, öğütlerine kulak asmama gibi mânalarla açıklanmıştır. Aynı âyette söz konusu edilen “sıkıntılı hayat”ın mahiyeti ve nerede olacağı hususunda ise ilk dönem müfessirlerinden farklı rivayet ve yorumlar nakledilmiştir. Burada sözü edilen sıkıntılı yaşantının kabir hayatı aşamasıyla ilgili olduğu veya âhirette yaşanacak sıkıntılara işaret edildiği rivayetlerinin yanı sıra dünya hayatındaki sıkıntılar anlamına ağırlık veren rivayet ve izahlar da vardır. Dünya hayatındaki sıkıntı, bu tür kimselerin maddî açıdan bolluk içinde olsalar bile, inançsızlığın, yanlış hedeflere yönelmenin, haram yollardan kazanmanın verdiği psikolojik baskı altında büyük bir darlık ve sıkıntı hissedecekleri, Allah’ın hoşnutluğunu kazanma amacının mutluluğundan yoksun kalmanın ıstırabını tadacakları şeklinde yorumlanabilir (bk. Taberî, XVI, 225-227). Allah’a ve âhirete inanmayanların, inananlara göre çok daha dar bir maddî-mânevî alan tasavvuru ve bu tasavvura bağlı darlık içinde yaşayacakları da ayrı bir gerçektir.”                                     

Şemsettin ÖZKAN                                                                     
07.07.2023 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.