(Toplumsal İlişkiler 1093)
وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدٖينَةِ امْرَاَتُ الْعَزٖيزِ تُرَاوِدُ فَتٰيهَا عَنْ نَفْسِهٖۚ قَدْ شَغَفَهَا حُباًّؕ اِنَّا لَنَرٰيهَا فٖي ضَلَالٍ مُبٖينٍ
“Şehirde birtakım kadınlar, “Aziz’in karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.” (Yusuf/30)
Nurettin Topçu;” üç hakimin hükmünde hata aranmaz; kalbin, kaderin ve ölümün” derken anlatmaya çalıştığı âşıkların gerçek sevgisi üzerinde durur. Gönül ferman dinlemez. Kalp birini sevmişse, bütün dünya biraraya gelse, onu aşkından döndüremez.
Hz. Mevlana “aşk bir delilikse, biz delinin delisiyiz” der. Gerçekten de aşk bir deliliktir. Deli olmayanın âşık olması söz konusu değildir. Aşkın sınır tanımamasıyla delilerin sınır tanımaması ve her ikisinin de özgürlükçü bir yapıya sahip olmaları her ikisinin de ortak yanlarıdır. Whitehead “bir deli akıllıya çok şey öğretir, ama bir akıllı bir deliye bir şey öğretemez” derken, lafı delilerden daha çok şey öğreneceğimiz var, demeye getirmektedir.
Hz. Mevlana der ki; “bende senin aşkından söz eden gönül varken, artık kim benim gönlüme hükmeder?” Aşkın bir gönüle girmesi orada bağdaş kurup oturması, yani hiç kalkmaması demektir. Gönül birini sevmişse yapılacak bir şey yok saygı duymaktan başka. Hele hele onları ayırmaya kalkmak tam bir facia.
Şemsettin ÖZKAN
24.06.2023 GÜZELYALI
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com