İHANET BİR RUH HALİ DEĞİL KARAKTERİN DÖKÜLÜŞ BİÇİMİDİR

(Toplumsal İlişkiler 973)

وَلَا تُجَادِلْ عَنِ الَّذٖينَ يَخْتَانُونَ اَنْفُسَهُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ مَنْ كَانَ خَوَّاناً اَثٖيماًۚ
Evet, kendi vicdanlarına ve kişiliklerine ihânet eden bu zâlimleri, sakın mazlumlara karşı savunma! Çünkü Allah, hangi dine, hangi ırka, hangi cemaate bağlı olduğunu iddia ederse etsin, hâinlik eden, günaha dalan hiç kimseyi sevmez!” (Nisa/107)

Paul Auster; “ihanet bir ruh hali değil, karakterin dökülüş biçimidir” derken sanki depremde un ufak olmuş o binaları yapan, demirden, çimentodan, malzameden çalan çırpanları dile getirmiş gibi sanki.

İhanetin, karakterin dökülüş şekilleri biçim biçim. Ama şu son yaşadıklarımız, daha problemli bir hali, daha da bir çöküşü ve insanlığın tükenişini anlatıyor. Zira bir adamı öldüren katil nihayetinde bir veya birkaç kişiye zarar verir, ne bileyim hata ile bir cerrah, bir kişinin ölümüne neden olur. Ya bu binaları yapanlar, bunları onaylayıp sebep olanlar, denetimi tam yapmayanlar acaba kaç kişinin ölümüne sebep oldular, başlarını avuçlarının arasına alıp, hiç düşündüler mi? Hiç vicdanları sızladı mı bu vicdansız hainlerin? Hırsız oldukları için aynı zamanda günahkar da olan bu yüce Yaratan’ın sevmediği karakter yoksunu kişilikler.

Sanmasınlar ki,bu yaptıkları yanlarına kalacak. Bu işlerin üstü kapatılıp gidecek. Hesap günü Allah (c.c) bunların hesabını sormayacak mı? Bu dünyayı ne kadar kapatırsanız kapatın ama ahireti asla kapatamazsınız. Korkun öyle bir mahkemeden ki, Hakim’in kendisi bizzat yaptıklarınıza şahit.

Bukowski; “ihanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz” derken, depremde giden binlerce canın, milyarlarca zararın, ölen, yaralanan, yetim, öksüz kalanların telafisinin asla olamayacağını, bunu yapanların namussuzluğunun da bahanelerinin kalmadığınıveciz bir ifadeyle dile getirir.

Yaşadığımız en büyük sıkıntılardan belki de en önemlisi işi ehline verememektir. Bunu hayatımızın her anında görüyoruz ve üzülüyoruz. İşler ehil olanlara verilmiyor. Her alanda bu kendini hissettiriyor. İşin verimi ve kalitesi düşüyor. İşte bu depremde de işin ehli olmayanlar bu yıkımlarda, enkazlarda baş rolü oynamışlardır. İşin ehli olanların yaptıkları da ortadadır. TOKİ konutları niye sağlam? Çok az da olsa bazı müteahhitlerin, inşaat mühendislerinin yaptığı binalar dimdik ayaktalar. İşte onların sayısını artırmamız gerekiyor.

Bir Ayet:
“Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir.”
(Nisâ, 4/58)
Bir Hadis:
“İş, ehli olmayan kimseye verildiğinde kıyameti bekle.”
(Buhârî, “Rikâk”, 35)
Bir Dua:
“Allah’ım! Senden; doğru işimde sebat etmeyi, doğruda azimli olmayı istiyorum.” (Tirmizî, “Deavât”, 23)

Şemsettin ÖZKAN

23.02.2023 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.