SEN KENDİ GÖNLÜNE ERDİN Mİ Kİ DE GÖNÜLDAŞIM NEREDE DİYE SIZLANIYORSUN SEN ÖNCE KENDİNİ BİR BUL BAKALIM

(Toplumsal İlişkiler 678)

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَمٖيعاً وَلَا تَفَرَّقُواࣕ وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ كُنْتُمْ اَعْدَٓاءً فَاَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَاَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهٖٓ اِخْوَاناًۚ وَكُنْتُمْ عَلٰى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَاَنْقَذَكُمْ مِنْهَاؕ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِهٖ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Hep birlikte, Allah’ın yeryüzüne uzatmış olduğu Kur’an ipine ama tümüne sımsıkı sarılın; sakın ondan ayrılmayın!Allah’ın size olan nîmetini hatırlayın: Hani birbirinize düşman idiniz fakat Allah kalplerinizi kaynaştırıp birleştirdi de, O’nun nîmeti sayesinde hepiniz kardeş oldunuz. Ve hani, ateş dolu bir uçurumun tam kenarında idiniz de, Allah sizi oradan kurtardı.
İşte Allah,
 öğüt alıp doğru yolu bulasınız diye ayetlerini size böyle açıkça bildiriyor. Fakat düzensiz, başıboş ve dağınık bir toplum bu hedefleri gerçekleştiremez.” (Al-i imran/103)

Ermek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK’ye göre, ermek kelimesi anlamı şu şekildedir:

– Erişmek
– Kavuşmak
– Yetişip dokunmak
– İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek
– Ürün olgunlaşmak
– Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek.

Hz. Mevlana der ki; “sen kendi gönlüne erdin mi ki de gönüldaşım nerede diye sızlanıyorsun? Sen önce kendini bir bul bakalım.” Yani sen gönlüne erişip, kavuşup, bir dokundun mu hele, gönül ehli olabildin mi, kendini Allah yoluna vermiş erenler gibi erdin mi de kendime bir gönüldaş birini bulamadım diyorsun. Bu dünyada iyi insan yok deyip kestirip atıyorsun. Hele kendini bir yokladın mı gönlüne erdin mi? Peki bu gönül erenleri nasıl erdiriyorlar gönüllerini? Halleri, çileleri nedir? Nasıl bir halet-i ruhiyeye sahipler? Geliniz Niyazi Mısri’ye ait bir şiirden anlamaya çalışalım:

Gönülleri doldurur erenlerin halveti,

Ölüleri diriltir erenlerin halveti.

Yaka yaka kül eder, her dikeni gül eder.

Hakk’dan yana yol eder erenlerin halveti.

Sıdk ile giren kişi, âh u zâr olur işi,

Gözden akıtır yaşı erenlerin halveti.

Tuygurur ol illeri tiz geçirürbilleri,

Yakın eder yolları erenlerin halveti.

İçine bir od salar nefsin sıfâtın yakar,

Canın gözünü açar erenlerin halveti.

Seni sana bildirir, ağlar iken güldürür,

İrfan ile doldurur erenlerin halveti.

Niyâzî sen var yürü sanma anı zâhiri,

İçrüden içeri erenlerin halveti.

(Halvet: Yalnız kalmak, yalnız ibadet ve zikirle bir odada meşgul olmak. Ancak buradaki halvet kesretten vahdet. Hz. İsa gibi cem olan halvet. Ölüleri bile Hz. İsa gibi dirilteni. Sıdk: Doğruluk. Ahu zar:İnlemek, ağlamak. Tuygurmak: duydurmak, uyarmak. Biller:Tümsekler. Od:Ateş.)


Şemsettin ÖZKAN

29.04.2022 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-sabah.com.tr

4-bilgiyelpazesi.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir