(Toplumsal İlişkiler 297)
اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الَّذ۪ينَ اتَّقَوْا وَالَّذ۪ينَ هُمْ مُحْسِنُونَ
“Çünkü Allah, elbette kötülüklerden, fenâlıklardan titizlikle sakınan ve dâimâ iyilik eden kimselerle beraberdir!” (Nahl/128)
Hiç ama hiç katılmadığım bir atasözümüz var. “İyilikten maraz doğar,” diye. Eee bu yüzden kimseye iyilik yapmayacak mıyız? Veya iyilik yapmak kötülüğe kapı mı aralıyor? İyilik yapmayı tarihin karanlık sayfalarına mı gömeceğiz? İnsan bu kadar mı çekiyor iyilik yapmaktan? Gerçekten sorular soru içinde akıl olmazların zoru içinde…
Nedendir bilinmez insanın kalbi hep bir hesaplaşma peşinde. Sürekli eleştiri, karşısındakini sigaya çekme, “hele sen bana bir iyilik yap da, bende sana yaparım,” anlayışın da bir iyilik yapma,” sürecinde yaşamak ve bunu hayat felsefesi haline dönüştürmek.
Neden takas yöntemleri deveye giriyor hep? Niçin “hele sen bana bir iyilik yap, ben de sana öyle yaparım?” düşüncesi var? Kalbimiz neden bir gram sevgi yüklü değil?Karşısındakine
şüpheyle, acabayla, macabayla bir bit yeniğiyle bakmak temayülü var? Bu bakış açımız ne kadar doğru? Ve insanı nereye sürüklüyor?
Şems-i Tebriz-i diyor ki; “Kalbinde iyilik biriktirenlerin yolu daima açıktır.” Evet kalbinde sevgiye yer açanlar elbette mutlu olacaklardır. Bakmayın siz şimdilerde insanların “şöyle şöyle iyilik yaptım da, karşılığında ne gördüm ki?”demelerine.
Ne yani birilerinden iyilik yapmamıza rağmen kötülük gördüğümüzde biz de derhal onlar gibi kötülük peşinde mi koşacağız? Yapmayın bunun neresi doğru dostlar? Kötü düşünenlerin dümen suyuna girme değil de nedir bunun adı?
Allah’ın sevdiği daima iyilik edenlerdir. İnsanların böyle saf, salak gibi duranları içinde zerre miktarı kalbinde kin, nefret, öç ve intikam gibi duygulara yer vermeyenleridir.
Bu yüzden çağımızın insanı iyice maddeci olan anlayışları derhal terkedip, kalbinde iyilik barındıran duygularına öncelik vermelidir.
“İyilik yap denize at! Balık bilmezse bilmesin, hâlık (yüce Yaratan) bilir,” sözü bu konuda bize rehber olmalıdır. Ben falancaya şöyle böyle iyilikler yaptım diye de sayıp durma, unut onları yeni iyilikler yapmanın peşinde koş.
Merak etme yaptığın o iyilikler zayi olmayacak, Allah nezdinde de mutlak değer kazanacaktır. Sen yeter ki gönlünü ferah tut! Bunu söylemekle “poliyannacılık oyunu” oynayın demek istemiyorum. Oyun yapmayın, yapmacıklıktan uzak durun. Sevgi, iyi niyet ve bu iyi niyeti dışa vurma yaşam biçiminiz olsun. Dışa vurmadan kasdım iyilikler neşvü nema bulsun, başkaları da bundan istifade etsin. Dışa vurmadan da iyi niyet, hüsn-ü zan besleyebilirsiniz. Demek istediğim şey; “daima sevin ve sevgide kalın. Gökyüzüne hiç bakmayanların kalbi gibi olmasın, o güzelim yürekleriniz.
Sevgili peygamberimiz “Kişi kardeşi için hayırla dua ettiğinde, görevli bir meleğin; “âmin, kardeşin için istediğinin bir misli de sana verilsin” dediğini bildirir.
İyilik öyle bir şey ki, kaynağından sürekli beslenen bir ışık gibi yansıdıkça şiddetlenir, ruhsal olduğu için bölünse bile azalmaz, bölünmesi demek çoğalması demektir. İşte bu yansıma ve kopyalamayı peygamberimizin hadisinde geçen melekler temsil ediyor. Eğer unutur da bir gün negatif enerji yayarsanız örneğin lanet ederseniz, beddua ederseniz, sistemi olumsuz yönde kullandığınız için lanetinizin ilk düşmanının kendiniz olması muhtemeldir.
Yazımızı yukarıda geçen Nahl/128. Ayetiyle bitirelim:
“Çünkü Allah, elbette kötülüklerden, fenâlıklardan titizlikle sakınan ve dâimâ iyilik eden kimselerle beraberdir!”
Şemsettin ÖZKAN
26.03.2021 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-suskunduvar.com
İyilik yapmak çok güzel bir haslet. Allah ım iyilikte yarışma azmi ve gücü versin. Amin