ÇIKARIRSAM BİRGÜN ÖZETİNİ BU HAYATIN BİR NÜSHASI SENDEDİR MUTLAKA

(Toplumsal İlişkiler 217)


اَوَلَمْ يَرَوْا اِلٰى مَا خَلَقَ اللّٰهُ مِنْ شَيْءٍ يَتَفَيَّؤُ۬ا ظِلَالُهُ عَنِ الْيَم۪ينِ وَالشَّمَٓائِلِ سُجَّداً لِلّٰهِ وَهُمْ دَاخِرُونَ
Allah’ın yarattığı varlıklara dikkat ve ibretle bakmıyorlar mı? Onların o görünen gölgeleri, güneş sistemindeki mükemmel ölçü ve dengeyi insana haykırırcasına, nasıl da sabah akşam bir sağa bir sola dönerek Allah’ın koyduğu doğal yasalara alçakgönüllü olarak boyun eğiyorlar.” (Nahl/48)

Oldum olası gölgeler dikkatimi hep çekmiştir. Gölge,

saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle

ışıklı yerde oluşan karanlık alandır. Bir nesneye ışık kaynağından yayılan ışık çarptığında, nesnenin aydınlanan yüzünün tersinde oluşan karanlığa gölge denir. Noktasal bir ışık kaynağından çıkan ışınlar doğrusal bir yol izler. Önüne konulan ışık geçirmeyen bir cismin arkasına kaynaktan çıkan bazı ışınlar ulaşabilir bazı ışınlar ulaşamaz. Cismin arkasında kalan ve ışık kaynağından çıkan hiçbir ışının ulaşamadığı bölge tam gölge olarak adlandırılır. Bir kısım ışınların ulaşabildiği bir kısmının ulaşamadığı bölgede oluşan karanlık ise yarı gölge olarak adlandırılır.Bir cismin gölgesi cisime uzaklaşınca büyür yakınlaşınca küçülür bu nun gibi olaylara biz gölge diyoruz. En büyük gölgeler sabah saatleri akşam hava kararmadan hemen önce en büyük gölgeler oluşur. Aynı zamanda güneş saati de gölgenin gösterdiği sayıya göre saati gösterir. Ancak güneş saatleri artık zamanı tam gösteremediği için kullanılmıyor. Günümüzde kullanılan saatler ile zamanı göstermede fazla yanlışlık yapılmamıştır. Türkiye’de ise insan gölgesi yaz aylarında kuzeye kış aylarında güneye düşüyor.

Hz. Ali (r.a) efendimiz; “dünyada bina inşa etme! Mezar taşının gölgesi sana yetecektir,” buyurur. Yani bu dünya kısa bir süre gölgesinde dinlenilen gölgelikten başka bir şey değildir der.

Kağan Kök Gölgeler adlı şiirinde şöyle seslenir:

Çıkarırsam bir gün özetini

Tükenmez kalemle yaşadığım bu hayatın

Bir nüshası sendedir mutlaka

Onu al ve onu okuma

Bir hayat bir başka hayatın gölgesidir zira

İşte sendeki nüsha.

Hayatımın gölgesi, bir nüshası sendedir ey sevgili. Onu al ama okumana gerek yok. Çünkü bir gölge gibi seni takip ediyorum. Sana olan aşkımdan ben seninim. Nurgül Özkan’ın Kamer Yayınlarından 2014’de çıkan “Mevlana’dan İçinizi Isıtacak Öyküler” adlı kitabında bir hikaye anlatılır:

Adamın birisi geldi,bir sevgilinin kapısını çaldı. Sevgilisi içerden;Ey güvenilir kişi,kimsin? diye seslendi. Kapıyı çalan;Benim deyince,sevgilisi;Git dedi. Senin için içeri girme zamanı değildir.Böyle bir nimetler sofrasında ham kişinin yeri yoktur.Ham kişiyi,ayrılık ateşinden başka ne pişirebilir?İki yüzlülükten onu ne kurtarabilir? O zavallı adam kapıdan döndü,tam bir yıl yollara düştü, sevgilisinin ayrılığı ile yandı, yakıldı. O yanık aşık ayrılık ateşi ile pişerek döndü geldi, dostun evi etrafında yine dolaşmaya başladı. Ağzından sevgiliyi incitecek bir söz çıkmasın diye,yüzlerce korku ile kapının halkasını vurdu. Sevgilisi içerden Kapıyı çalan kimdir?diye bağırdı. Adam şöyle dedi:Ey gönlümü almış olan!Kapıdaki de sensin. cevabını verdi. Sevgilisi cevap verdi:Madem ki şimdi sen bensin. Ey ben içeri gir. Bu ev dardır. Bu evde iki beni alacak yer yoktur. İğneden geçirilecek iplik,iki ayrı iplik olursa,ucu çatallaşır da iğneden geçmez. Madem ki,sen tek katsın,birsin; gel bu iğneden geç. Allah her gün, her an yeni bir iştedir. Onun elinde,her olmayacak sey olacak hale gelir. Her başkaldıran,her azgın,onun korkusu ile yatışır, sakin olur. Sen anadan doğma körleri, verem hastalarını bir tarafa bırak, ölü bile, çok güçlü, aziz ve eşsiz Allah ın emri ile dirilir. Yokluk yok iken, ölüden de ölü iken, onun var etme gücü ile çaresiz kalır da varlık alemine gelir.

Şemsettin ÖZKAN

06.01.2021 KONYA

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-siir.gen.tr

4-vikipedia.org

5-dr.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir