YOKSA DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ENERJİSİ DUA MI?

Dua; insanın tüm içtenliğiyle Rabb’ine yönelmesi, isteklerini ona iletmesi, ondan yardım dilemesi ve ona güvenmesidir. Dua insanın gizemli gücüdür. Bu gizemli güçle Yaradan’a inananlara, istediği mutlaka verilecektir.

      Çağları aşan kitap “ benden isteyin cevap vereyim.” (Mü’min/60)  “De ki, duanız (istemeniz) olmazsa Rabbim ne diye size değer versin?” (Furkan/77) mesajını verir bizlere. İnsanın yaratıcısıyla iletişim kurmasının en kestirme yolu duadır.

        Dua için, eğer eyleme dökülürse, insan diğer yaratıklardan beyin ve düşünce yapısıyla fark yaratır desek doğru demiş oluruz. Kozmik bilinçle dünyaya bakarsak, insanın beyin dalgaları, dünyayı idare eden en üstün bilgisayar donanımlarına, kat be kat fark atar. Yaratıcı dua ile beyin gücünün uyumlu birlikteliğine, nice kapılar açar.

              Tirmizî ve Hâkim’in ibni Ömer’den naklettiğine göre, Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Sizden herhangi bir kimseye, dua kapısı açılırsa, ona rahmet kapıları açılmış olur. Allah’tan afiyet istemek kadar O’na sevimli gelen başka bir istek yoktur. Dua, vuku bulan bir şey için de, vuku bulmayan bir şey için de, faydalıdır. O halde duaya yapışın, ey Allah’ın kulları!” (Kenzu’l-Ummal, 2/64/h. No: 3130)

               Başarıyı yakalayan birçok insanın ardında, güçlü bir enerji olan duaya, sık sık başvurduklarını görüyoruz. Ünlü keman sanatçısı Nicolo Paganini, başarısının sırrını soranlara şu cevabı verirdi:

“Çalışmak, yanlızlık ve dua.”

                Dua; ister Allah’a inanın, ister inanmayın üç temel psikolojik ihtiyacınızı karşılar:

Birincisi: Psikolojide asıl olan sorunu ortaya dökmektir. Derdini söylemezsen çözüm bulamazsın. Dua da bir nevi, dertleri yazıya dökmek gibidir. Allah’a yalvarırken bile, sözlü metinlerle ondan istersin.

İkincisi: Dua etmekle, yalnız olmadığımız ve derdimizin paylaşıldığı duygusunu en güçlü şekilde alırız. Dertlerin diz boyu olduğu şu fani hayatımızda, hep sıkıntıların paylaşılmasını isteriz. İçinden çıkamadığımız, başkalarına en yakınlarımıza dahi açılamadığımız kapalı tüm yollarda, dua sayesinde, Rabb’imize açıktır tüm yollar, kapılar…

Üçüncüsü: Dua faal bir yapma kuralını eyleme geçirir. Dua eylemin ilk basamağıdır, bizi tetikler. Bizler Allah’a hamdolsun duanın sihir, Hz. Musa’nın sihirbaz olmadığına inananlar zümresindeniz. Bizim dua etkinliğimiz harekete geçirir, aktiftir ve eylem yüklüdür. Sevgili Peygamberimiz mescitte namaz dışında oturan bir sahabeye, niçin oturduğunu sorunca, borçları yüzünden oturduğunu öğrenmiş ve ona şu duayı öğretmişti:

“Allah’ım! Kederden ve hüzünden Sana sığınırım, acizlikten ve tembellikten Sana sığınırım, korkaklıktan ve cimrilikten Sana sığınırım, borç altında ezilmekten ve insanların kahrından Sana sığınırım.”

 Sahabe; “Hz. Peygamberin öğrettiği duayı okudum; Allah da üzüntümü ve borçlarımı giderdi’’ demiştir. (Ebû Davud, Salat, 367)

         Dikkat eder misiniz duanın içinde “acizlikten ve tembellikten sana sığınırım” ibaresi var. Dua eylem yüklü, harekete yöneliktir.

          Dua üzerine çok çarpıcı araştırmalar yapıldı.

                Yapılan araştırmalara göre dua, bir çeşit ‘sistemli yaratma enerjisidir. Ve bu sadece dinine bağlı kesimin yerine getirmesi gereken bir görev değildir. Evrenin yaradılış sistemi için, modern bilimin araştırma ve bulguları gösteriyor ki, dua bizler tarafından sistemin işleyişine etki edebilecek bir potansiyel taşır.

         ABD’de yayınlanan ünlü haber dergisi ‘Newsweek’, 10 Kasım 2003 tarihli sayısında ‘Allah ve Sağlık: Din Bir İlaç mı? Bilim Neden İnanmaya Başlıyor? (God and Health:Is Religion Good Medicine? Why Science is Starting to Believe?)’ başlığı altında dinin iyileştirici etkisini kapak konusu yaptı.

      Newsweek’in anketine göre; insanların %72’si dua ederek. Düşünce Enerjisi Yaşam Alanımızı Belirliyor Kuantum fizikçisi Dr. John Hagel’in “Bedenimiz aslında düşüncelerimizin ürünüdür. Duygu ve düşüncelerimizin doğasının, bedenimize ait fiziksel oluşumunun onun yapısı ve işleyişi üzerinde ne derece etkili olduğunu tıp alanındaki uygulamalarda da görmeye başladık,” şeklindeki sözleri düşünce enerjisinin gücünü ifade ediyor.  

       Düşüncelerimizin biyolojimizi ya da yaşam alanımızı nasıl etkileyeceğine dair bir örnek verebiliriz. Örneğin placebolar; yani aslında hiçbir kimyasal etkisi olmayan, ama hastaya çok etkili bir ilaç olduğu inandırılarak verilen haplarda da, kişi iyileşmeyi beklediği için, bağışıklık sisteminin şaşırtıcı bir şekilde güçlendiği gözlenmiştir.   

            Burada, zihin gücünün iyileşmeye etkisi olabileceğini görüyoruz. Dr. Masaru Emoto’nun su kristalleri ile yaptığı araştırmalar sonucu ortaya şaşırtıcı bir bilgi çıkmıştı. Su çevresindeki her duygu ve enerjiyi kopyalıyordu. Dua edildikten sonraki kristaller mükemmel görünüme sahip oluyordu. Buradan çıkan sonuç da, %70’i su olan bedenimizin kullandığımız sözcüklerin titreşiminden etkilenebildiğidir.

            Dua ile Beyin Dalgalarınız Kontrol Altında Doğal tıp, ayurveda ve sağlıklı yaşam gibi konularda çalışan Dr. Ender Saraç; Hürriyet gazetesine verdiği bir röportajda; “Zikir de meditasyon mantraları, reiki sembolleri gibi bir teknolojidir. Belli sesleri tekrar edip jeneratör gibi enerji üretirsiniz. Kuran’da geçen Allah’ın 99 isminden her biri, bir enerji köküdür,”

       Dua etmenin bilimsel gücü üzerine yapılan tüm bu bilimsel çalışmalar, Dr. Alexis Carrel’in; “insanın üretebileceği en büyük enerji duadır,” sözüne katkı yapar mahiyettedir. Şunu unutmayalım sevgili dostlar! Duaların yerini, hayaller aldığından beri, zarardayız. Dualar tüm hayatımızı gökkuşağı gibi çepeçevre kuşatsın. Amin…Rabbim duasız bırakmasın… Amin…

Selam ve dua ile…

Şemsettin ÖZKAN

05.11.2019 KONYA
       

         KAYNAKLAR

  1. kuran.diyanet.gov.tr
  2. islamveihsan.com
  3. bilimist.com
  4. ruhsalyasam.com
  5. sorularlaislamiyet.com
  6. kuranmeali.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir