UĞRUNA BOCALANAN ŞU DÜNYA HZ ADEM’İN CEZA OLARAK İNDİĞİ DİYAR DEĞİL MİDİR?

(Toplumsal İlişkiler 1396)

قَالَ اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّۚ وَلَكُمْ فِي الْاَرْضِ مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ اِلٰى حٖينٍ
Allah,“Birbirinize düşman olarak cennetten çıkıp yeryüzüne inin! Artık yeryüzüne yerleşecek ve belli bir süreye kadar oranın nîmetlerinden yararlanacaksınız!” dedi.” (Araf/24)

Uğruna bocaladığımız şu dünya, Hz. Adem’in ceza olarak indiği diyar değil midir? Cennetten çıkarılıp yeryüzüne sürgün edildiği mekan değil midir?

                 Anlayacağınız bu dünya bizim asıl yurdumuz değil! Gelip geçici olarak iskan edildiğimiz bir yerdir bu dünya. O zaman ona bu kadar çok değer atfetmek de neyin nesi?

                 A.Cahit Zarifoğlu; “burası dünya ne çok kıymetlendirdik. Oysa bir tarla idi, ekip biçip gidecektik”. demekle dünyanın gelip geçiciliğini, değersizliğini ama bir o kadar da ahirettte iyi ve kötü davranışların karşılığının devşireleceğine vurgu yapar.

                Dünyevileşmek, sekülerleşmek ya da vahşi kapitalizm ne derseniz deyin, asla bir Müslüman için tavsiye edilecek bir durum değildir. Zira ayet ve hadisler bizi böyle olmaktan şiddetle men ediyor. Zarifoğlu buna atıf yapıyor.

                Kur’an’da Hz. Adem (a.s) hikayesi Araf suresinde mealen şöyle anlatılıyor:

11. Andolsun, sizi yarattık. Sonra size şekil verdik. Sonra da meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” dedik. İblis’ten başka hepsi saygı ile eğildiler. O, saygı ile eğilenlerden olmadı.

12. Allah, “Sana emrettiğim zaman seni saygı ile eğilmekten ne alıkoydu?” dedi. (O da) “Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. Onu ise çamurdan yarattın” dedi.

13. Allah, “Şimdi in aşağı oradan. Çünkü senin orada büyüklük taslamak haddine değil! Hemen çık! Çünkü sen aşağılıklardansın” dedi.

14. Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) bana insanların tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver.”

15. Allah da, “Sen süre verilenlerdensin” dedi.

16. Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım.”

17. “Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.”

18. Allah, dedi ki: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi cehenneme doldururum.”

19. “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.”

20. Derken şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini onlara açmak için kendilerine vesvese verdi ve dedi ki: “Rabbiniz size bu ağacı ancak, melek olmayasınız, ya da (cennette) ebedî kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı.”

21. “Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim” diye de onlara yemin etti.

22. Bu sûretle onları kandırarak yasağa sürükledi. Ağaçtan tattıklarında kendilerine avret yerleri göründü. Derhal üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rab’leri onlara, “Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?” diye seslendi.

23. Dediler ki: “Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.”

24. Allah, dedi ki: “Birbirinizin düşmanı olarak inin (oradan). Size yeryüzünde bir zamana kadar yerleşme ve yararlanma vardır.”

25. Allah, dedi ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız.”

Şemsettin ÖZKAN

22.04.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

4-suskunduvar.com

5-kuran-ikerim.org

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir