ÜÇ ÇEŞİT İNSAN VAR BİRİNCİSİ EKMEK GİBİDİR HER GÜN ARANIR İKİNCİSİ İLAÇ GİBİDİR LAZIM OLUNCA ARANIR ÜÇÜNCÜSÜ MİKROP GİBİDİR SİZ ARAMAYIN O SİZİ BULUR

(Toplumsal İlişkiler 1694)

فَاَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوٰيهَا
“Andolsun nefsi, insanı, günah işleme, mantıklı düşünme ve dinin dışına çıkma zaaflarıyla, vicdan azabıyla; takva esaslarını Kur’an esaslarını benimseme ve hayata geçirme, Allah’a sığınma, emirlerine yapışma, günahlardan arınma, azaptan korunma, kulluk ve sorumluluk şuuruyla özgürce şahsiyetini geliştirme, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olma kabiliyetiyle donatana!” (Şems/8)   

Bilmiyorum Alexis Carrel’in “İnsan Denen Meçhul”adlı  muazzam eserini okudunuz mu?  “İnsan Denen Meçhul’de” Carrel, insanı hem sosyal hem psikolojikhem maddi hem manevi yönleriyle bütün olarak ele alır ve mükemmel şekilde anlatır. Hedef kitlesi sadece bilim insanları değil, aynı zamanda görevi insan yetiştirip yönetmek olan öğretmenler, doktorlar, din adamları, avukatlar ve mühendislerdir.  

         XX. yüzyılın ilk yıllarında Dr. Alexis Carrel “İnsan Denen Meçhul” adlı eserinde özet olarak şöyle demiş: “Günümüzün insanı uçaklara biniyor, Atlantik’i çabucak geçiyor; ama bu insanlık insanca davranmıyor. Bu insanlık kendisini kendi örsü üzerine koyup, kendi çekici ile kendisine insanca bir biçim vermelidir.” Yüz yıl önce söylediği bu söz günümüzde de aynen geçerli. 

         Anton Çehov der ki; “üç çeşit insan var: Birincisi ekmek gibidir, her gün aranır. İkincisi ilaç gibidir, lazım olunca aranır. Üçüncüsü mikrop gibidir, siz aramayın, o sizi bulur.”                                 

         Hz. Mevlana der ki; “bazı insanlar bize armağandır, bazıları ise ders.” Gerçekten öyle insanlar vardır ki, klasik bir tabirle Tanrı’nın bana bir hediyesi dersiniz. Anneniz, babanız, abiniz, ablanız, eşiniz, çocuklarınız, arkadaşlarınız ya da başka birileri de olabilir onlar. Onların biri hayatınızdan kayıp gitti mi yokluklarını tepeden tırnağa fazlasıyla hissedersiniz. Bir köşede ağlarsınız ama artık imkanı yoktur yüce Yaratan’ın hediyesi olan o insanları göremezsiniz.                                                          

        İyi insanlar hayatımıza mutluluk katarken, kötüler bize tecrübe kazandırırlar. Yanlış insanlardan sayısız dersler çıkarmak mümkündür. Ya mükemmel insanlara ne demeli? Onlar ömür boyu silinmeyen izler bırakırlar. İyi düşünecek olursak iyi de kötü de bizleri olgunluğa ulaştırır. Yaşam programımızda bunlar vardı. Kemale ermemiz için bunları görmek ve yaşamak zorundayız.

        Gerçekten bazı insanlar bizim için olmazsa olmazdır. Onlarsız bir hayat düşünemezsiniz. Bazıları da zaman zaman; “keşke şu an yanımda o olsa” dediğiniz cinsten olanlardır. Bazıları da sizin bir şey yapmanıza, aklınızdan geçirmeseniz de gelip size sülük gibi yapışanlardır. Doğrusu sonuncu tipleri hayatınızda hiç istemeyeceğinizi sanıyorum. Lakin herbirinin sizin olgunlaşmanız için, yaşantınızda olduğunu sakın ha sakın unutmayın.

Şemsettin ÖZKAN
14.02.2025 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir