TOPLUM APTAL KAFALARIN SIĞ VE YAVAN GEVEZELİKLERİNİ BÜYÜK BEYİNLERİN DÜŞÜNCELERİNDEN DAHA İKNA EDİCİ BULUR

(Toplumsal İlişkiler 1753)

وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثٖيراً مِنَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لَا يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ اَعْيُنٌ لَا يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ اٰذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَا اُو۬لٰٓئِكَ كَالْاَنْعَامِ بَلْ هُمْ اَضَلُّ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ 

“Andolsun, cinn ve insanlardan (küfre, kötülüğe ve nankörlüğe sapan) birçoğunu cehennemlik  (olarak) yetiştirip (ve fırsat verip) çıkardık ki; onların kalpleri vardır, bununla  (gerçeği) kavrayıp anlamazlar. Gözleri vardır, onlarla (ibret alarak) görüp bakmazlar. Kulakları vardır, bununla işitip  (hakikati) duymazlar. Bunlar, hayvanlar gibidirler, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar, (yaratılış amacından ve ahiret hazırlığından) gafil olanlardır.” (Araf/179)

Alman filozof, yazar ve eğitmen Arthur Schopenhouer; (1788-1860)“toplum aptal kafaların sığ ve yavan gevezeliklerini, büyük beyinlerin düşüncelerinden daha ikna edici bulur” sözü bize insanların çoğunun vasat olduğu sonucuna götürür. 

            Aptal, cahil cühela tabakanın laflarını ikna edici bulmak vasat insanların genel anlamda bütün toplumun işi. Vasatlığın geldiği son nokta işte bu. Vasatlar kitleleri de çok çabuk etkiliyor. Çünkü insanların çoğunun hoşuna gidiyor, bu manipülasyonlar. İşine geliyor, araştırmadan, soruşturmadan algı oluşturarak birilerini karalamak tam bir vasat işi. Sıradan insanların çoğunun da sevdiği bu değil mi? Vasatlık sıradanın gözünde harika olmak değil mi?

           Vasat cahil,sığ ve yavan gevezelikler yapan toplumunun Hz. Musa’dan istediği, nasihate bakın; “…Bize de bunların tanrıları gibi görebileceğimiz, dokunabileceğimiz bir tanrı yap!” 

            İbn-i Haldun Mukaddime adlı eserinde; “fazla tevazunun sonu vasat insandan nasihat dinlemektir” demekle yerden göğe haklıdır. Aynı topluluğu ıssız, kavuran çöllerde karınları tok olarak gezdiren kudret helvası bıldırcın eti yediren Hz. Musa’ya; “biz acur, sarımsak isteriz” diyen cahil ve vasat kavminden dinlediği öğütler var. Günümüz dünyasının da o günden bir farkı yok. Kur’an’da Yahudiler anlatılıyor deyip işin içinden kimse sıyrılamaz. Bize de anlatılıyor. 

            İşin garibi bu tipler bir o kadar da toplum nezdinde rağbet görüyor. Oscar Wilde, “Dorian Gray’in Portresi” adlı romanında; “toplumda sevilen biri olmak için, vasat olmak yeterlidir” der. 

           Niye bunun üzerinde ısrarla duruyorum? Bazıları hiçbir bilgi sahibi olmadan, hatta kendileri dahi inanmadan, algı yönetimi ve manipülasyon yapıyor. Bu hal de gerçeklerin çarpıtılmasına neden oluyor. Bu durum vasat insanların işi. Vasatlardan öğüt dinliyoruz. Tabi ki fazla tevazu hoşgörü göstererek bu tiplere kapı aralıyoruz. Bir bakıma biziz bunun müsebbibi. Bilgili geçinip bilgisizce işler yapıyorlar. Ama bir şeyin gerçek olması pek o kadar önemli değildir. Fakat gerçek olarak algılanması çok önemlidir. Kanmanın ve kandırmanın psikolojisi burada devreye giriyor. Bilhassa sosyal medyadaki siyasi içerikli veya ilginç paylaşımların olduğu birçok şeyde bunu rahatlıkla müşahede edebiliyoruz. Böyle bir toplum büyük beyinlerin düşüncelerini dikkate alacak kadar bir tutum ve davranışı nereden sergileyecek?

Şemsettin ÖZKAN
14.04.2025 KONYA

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir