SÖYLE KİM ÜZDÜ SENİ BU KADAR SEÇTİKLERİN Mİ VAZGEÇTİKLERİN Mİ?

(Toplumsal İlişkiler 1317)

اِذْ تُصْعِدُونَ وَلَا تَلْوُ۫نَ عَلٰٓى اَحَدٍ وَالرَّسُولُ يَدْعُوكُمْ فٖٓي اُخْرٰيكُمْ فَاَثَابَكُمْ غَماًّ بِغَمٍّ لِكَيْلَا تَحْزَنُوا عَلٰى مَا فَاتَكُمْ وَلَا مَٓا اَصَابَكُمْؕ وَاللّٰهُ خَبٖيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
(Uhud’da) Siz o zaman (yılgınlık ve perişanlıkla savaş alanından)
 durmaksızın uzaklaşıyor, (kendi canınızı kurtarma telaşıyla)
kimseye dönüp bakmıyordunuz. (Hakk)Elçi (olan Hz. Muhammed SAV) de sürekli sizi arkanızdan çağırıp duruyordu. (Allah)
Elinizden kaçırdığınız (ve o gün sizden uzaklaştırdığımız zafer ve ganimet mallarına) ve size isabet eden (sarsıcı sıkıntılara) fazla üzülmeyip (onları unutmanız) için sizi kederden kedere uğratmıştı. Allah, yaptıklarınızdan Haberdardır.” (Al-i imran/153)

Franz Kafka; “söyle kim üzdü seni bu kadar seçtiklerin mi vazgeçtiklerin mi?” derken bizim hüzünlenmemize iki neden bulur:

Birincisi; seçimlerimiz 
İkincisi; vazgeçtiklerimiz.

            Aslında insanın bir konuda seçimi ya da vazgeçmesi onun iradesinin bir gereğidir. İster seçsin, isterse vazgeçsin iki durumda da insanın özgür oluşunu göstermesinin yanısıra aynı zamanda davranışlarının da elbette bir mesuliyeti olacağını gösterir bize.

            İnsan bir meselede karar verdikten sonra keşke şöyle yapsaydım, böyle yapsaydım, diye geriye dönüp bakması, üzer onu da, bunun farkına varmaz bir türlü. Verdiği kararın akıbetinin azbuçuk nelere mal olacağını anlar anlamaz ah-ü figan etmeye başlar. Tasalanır, hüzünlenir ve neşesi kaçar.

            Esas mesele şu olmalıdır seçim ya da vazgeçmeden biriyle gelecek sonuca insan üzülmemelidir. Mevlana Celaleddin Rumi’nin türbesinin girişinde şunlar yazar:

LA TAHZEN/ ÜZÜLME

Çünkü hüzün, düşmanı sevindirir, dostunu üzer, haset edenin diline düşürür.

LA TAHZEN/ ÜZÜLME

Çünkü hüzün kaybolanı geri getirmez, öleni diriltmez, kaderi değiştirmez, hiçbir fayda getirmez.

LA TAHZEN/ ÜZÜLME

Çünkü hüzün sinirleri yıpratır, kalbini yorar, gecelerini mahveder.

LA TAHZEN/ ÜZÜLME

Eğer günah işlediysen tövbe et, istiğfarda bulun, yanlış yaptıysan düzelt, O’nun rahmeti sonsuz, kapısı hep açıktır.

LA TAHZEN/ ÜZÜLME

Şunu unutma yaşadığın günün sınırları içinde yaşamazsan sıkıntı ve kaygıların artacak demektir. Biraz daha açarsak sabaha çıktıktan sonra artık akşamı bekleme, akşama kavuşunca da sabahı bekleme.

Ne maziye takıl, ne de gelecek kaygısı içinde ol. Yani anı yaşa.

LA TAHZEN/ ÜZÜLME

Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

Yani kolaylık zorluğuniçinde saklıdır.

Bir başka ifadeyle; kolaylık zorluk zannettiğiniz şeyin ta kendisidir.

LA TAHZEN/ ÜZÜLME.

          Bir temel ilke olarak inanan insan, şunu unutmayarak teselli bulmalıdır. Bazen hakkımızda kötü sandığımız şeyler bizim için daha hayırlı, iyi sandığımız şeyler de şerli olabilir:

“Hoşunuza gitmediği, sıkıntılı ve zor olduğu halde savaş, size farz kılındı, yazılı kanun haline getirildi. Bazı şeyler hakkınızda hayırlı olduğu halde hoşunuza gitmeyebilir. Bazı şeyler de hakkınızda hayırlı olmadığı, şer olduğu halde hoşunuza gidebilir. Bunları Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara/216)

Şemsettin ÖZKAN

03.02.2024 GÜZELYALI

KAYNAKLAR

1-kuran.diyanet.gov.tr

2-kuranmeali.com

3-pixabay.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir