(Toplumsal İlişkiler 1585)
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تُبْطِلُوا صَدَقَاتِكُمْ بِالْمَنِّ وَالْاَذٰى كَالَّذٖي يُنْفِقُ مَالَهُ رِئَٓاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِؕ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَاَصَابَهُ وَابِلٌ فَتَرَكَهُ صَلْداً لَا يَقْدِرُونَ عَلٰى شَيْءٍ مِمَّا كَسَبُوا وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرٖينَ
“Ey iman edenler! İnsanlara gösteriş için malını harcayan, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan kimse gibi başa kakmak ve incitip eziyette bulunmak suretiyle sadaka ve hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Çünkü onun bu gösterişinin misali, üzerinde az bir toprak bulunan bir kayanın haline benzer ki, ona şiddetli bir yağmur (düşünce veya hafif bir rüzgâr) isabet edince, üzerindeki toprağı silip süpürüp kendisini katı bir taş halinde bırakır. Onlar (gösteriş için hayır ve hizmet yapanlar, işte böyle riyakârlıkla) emek harcayıp kazandıkları hiçbir şeyi elde tutmaya kâdir olamazlar. Allah kâfirler topluluğunu hidayete ulaştırmayacaktır.” (Bakara/264)
Dünyanın en tehlikeli insanları her zaman sağ gösterip sol vuranlarıdır desem bana inanır mısınız? Davranışlarında gösterişe kaçan insan, en büyük düşmandır.
Bukalemun gibi yer ve zamana göre her renge bürünen insana en çok zarar verenlerdir. Franz Kafka’nın; “olmamasına razıyım oluyormuş gibi olmasın yeter” dediği tipler de sürekli “gibi yapanlardır.” Bunların tüm iyilikleri sahtedir. Yalandır. Gösteriştir.
Pablo Neruda; “insanlarla yüzyüze konuşarak her sorunu halledebilirsin, ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin” derken, anlatmaya çalıştığı bu şeref yoksunu karaktersizlerle, baş etmenin zorluğuna çeker dikkatlerimizi.
William Shakespeare; “Tanrı size bir yüz vermiş bir yüz de siz eklemeyin” derken, ne kadar haklı. Buna rağmen gel velakin hava soğuk, hayat kısa ve insanlar ikiyüzlü.
Keşke insanlar ilk tanıdığımız gibi samimi, ya da ‘seni hiç tanıyamamışım’ dedirtecek kadar ikiyüzlü olmasalar, ama her geçen gün insanlığımızın kalitesi düşüyor işte.
Samimiyetin değerini en iyi samimiyetsiz, riyakar düzenbaz insanlardan öğreniriz. Çünkü onların o gösteriş meraklısı tavırları o kadar çok sırıtır ki, insana illallah dedirtir.
Moliere, “Cimri”sinin bir yerinde, riyakâr bakış açısını şu cümleyle anlatır: “Bakıyorum da, insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünmek, doğru dediklerine doğru demek, kusurlarını övmek, her yaptıklarını alkışlamak.”
Audrey Hepburn; “mükemmel biri olmanıza gerek yok davranışlarınız sahte olmasın yeter” derken samimiyetsizliğin, riyakarlığın, ikiyüzlülüğün gerçek yüzünü gözler önüne serer.
Nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Kimi cana yakın, kimi süslü, kimi çok yüzsüz, kimi de ikiyüzlü. Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olanlar nerede? Ah şu ikiyüzlüler, riyakarlar yok mu? Pazar tezgahı gibidirler öne iyileri koyarlar arkasına da çürük ve kötüleri. Öyle insanlardır ki bunlar kalpleri düşman, yaklaşımları dosttur. Sözleri hoş, özleri boştur.
Şemsettin ÖZKAN
28.10.2024 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com
5-1000kitap.com