NEFSİN YIRTICI BİR HAYVANKEN SEN NEDEN ARKADAŞLARINDA BAHANE BULUYORSUN 

(Toplumsal İlişkiler 1787)

وَمَٓا اُبَرِّئُ نَفْسٖي اِنَّ النَّفْسَ لَاَمَّارَةٌ بِالسُّٓوءِ اِلَّا مَا رَحِمَ رَبّٖيَ اِنَّ رَبّٖي غَفُورٌ رَحٖيمٌ  

“Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi.” (Yusuf/53)

Ah şu nefsimiz yok mu? Üç köşeli diken. Ne yana dönsek batar. İnsanı insanlığından utanır hale getirir.  Hz. Mevlana; “nefsin yırtıcı bir hayvanken, sen neden arkadaşlarında bahane buluyorsun?”derken,onun vahşiliğine atıf yapar. 

           Hz. Mevlana; “putların anası ve en büyüğü nefistir” derken, nefse karşı çok dikkatli olunması gerektiğine işaret eder. O halde nefs nedir? 

           Nefs; içimizdeki bütün kötü isteklerdir, süflî arzulara duyulan meyildir. İnsanı Allah’tan uzaklaştıran bütün şeytânî hisler, nefsten ibârettir. Dünya, yaratıldığı günden beri kulların kulluk değerinin tespit edildiği bir imtihan dershânesidir. Bu sebeple insanoğlu hem kötülüklerle donatılmıştır hem de iyiliklerle… Yine bu sebepledir ki nefsi tezkiye ve kalbi tasfiye, yâni tasavvufî eğitim şarttır.

           Hz. Mevlana; “sen nefs eşeğine hizmetçi olmuşsan, ermişlerin halkasında elbette sana yer vermezler. Seni aşağılarda bırakırlar” derken, nefs-i emmaresine kul köle olanları yerden yere vurur. Nefsini frenleyemeyenlerin ermişlik davasına kalkışmamalarını öğütler. Çünkü nefs insana kötülüğü öğütlemekten başka bir şey yapmaz. “Nefsine danıştın mı? O alçak ne derse, tersini yap!” derken de, bize nefsin azgın, kötülüğe çağıran yönünü gösterir.

          Ah şu nefis yok mu? İnsana adeta küçük dağları ben yarattım dedirten, kurum kurum kurulan, kibirinden tırnaklarını yiyen şu kendini ilah eden nefsimiz yok mu? İnsanı büyülteceği yerde bu davranışıyla küçülten, kendisini Tanrı ilan eden şu nefsimiz yok mu?

         Hz. Mevlana her zaman olduğu gibi bu konuyu en iyi irdeleyenlerden biri. Der ki zat-ı âlileri; “nefis çok övülmesi yüzünden firavunlaştı. Mütevazı ol! Büyüklük taslama! Kul ol! Sultan olmaya kalkma!” İnsanın kendini Tanrılaştırması ne kötü daha ne desin Hz. Pir? Firavunlaşmak, böbürlenmek, kendini bir halt zannetmek ne vahim şey? Narcius da aynı hataya düştü kendinden başkasını beğenmedi bir kurum bir kurum, suya yansıyan kendi aksine kapıldı gitti.

Şemsettin ÖZKAN
18.05.2025 GÜZELYALI

KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir